1954 yılında Kırşehir'in İlçe yapılmasına ilişkin Meclis görüşmelerinde çok sert tartışmalar yapılmıştı.

Meclis'te çoğunluğu bulunmadığı halde söylemleri ve sivri zekasıyla Demokrat Parti lideri ve Başbakan Adnan Menderes'i zor durumda bırakan Osman Bölükbaşı, çaresizce Kırşehir'i savunmaya çalışıyordu.

Çünkü 541 Sandalyenin 503'ü Demokrat Parti İktidarına aitti.Osman Bölükbaşı'nın Partisi Cumhuriyetçi Millet Partisi'nin sandalye sayısı ise sadece Kırşehir'den çıkan 5 milletvekiliydi.Bu durumda Kırşehir'in ilçe yapılması kaçınılmazdı.

Buna rağmen Osman Bölükbaşı'nın sert ve etkili söylemleri karşısında Adnan Menderes zor anlar yaşıyordu.Öyle ki Bölükbaşı Demokrat Parti Milletvekillerinin önemli bir bölümünü bile Kırşehir konusunda kendi tarafına çekmeyi başarmıştı.

Mecliste zor anlar yaşayan Adnan Menderes sonunda cevap vermek zorunda kalmış ve aldıkları kararın siyasi olduğunu itiraf etmişti.

Adnan Menderes'e göre Kırşehir'de kendilerine değil de Osman Bölükbaşı'na oy verilmesi ''hayatın doğal akışına'' aykırıydı ve Kırşehir toplumsal ve siyasal yapısı itibariyle anormallik gösteriyordu.Menderes ayrıca Bölükbaşı'nın Kırşehir'de milleti yoldan çıkardığını ve buna tebdir almaları gerektiği için böyle bir karar aldıklarını itiraf etmişti.

Halbuki o konuşmaya kadar Menderes, Kırşehir'in ilçe yapılmasını ve Nevşehir'e bağlanmasını iktisadi ve idari bir zorunluluk olarak gerekçelendiriyordu.

Menderes , Kırşehir'in siyasi tercihini, anormal bir durum ya da kaza olarak görüyordu.

O nedenle Kırşehir'e müdahale edilmesi gerekiyordu.

***

Benzer bir şekilde AK Parti iktidarı da 2019 yılında Kırşehir'de yaşanan değişimi ''kaza'' olarak değerlendiriyor.

İktidara yakın Yeni Şafak gazetesinin yerel seçimlerle ilgili aldığı kulis bilgileriyle yaptığı habere göre 31 Mart 2019 tarihinde Kırşehir'de ''kaza'' oldu.

AK Parti ve MHP tarafından kurulan ortak seçim komisyonu çalışmalarında ''Kırşehir Kriteri'' başlığı ile 2019 yılındaki kazaların yaşanmaması için her olasılığı dikkate alan detaylı bir yol haritası hazırlanıyor.

Komisyona göre Kırşehir'de AK Parti ve MHP ortak aday çıkarmadığı için ipi CHP göğüslemiş.

Bu seçimde de ''Kırşehir Kazası'' gibi sorunların yaşanmaması için ince elenip sık dokunacak ve Muhalefetin olduğu illerde ortak aday ile çıkılması planlanıyor.Nihai kararı ise AK Parti Genel Başkanı Tayyip Erdoğan ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli verecek.

Yani AK Parti, 2019'da Kırşehir'de yaşanan süreci, tamamen kağıt üzerindeki oy oranlarına göre değerlendirerek ''Kaza'' olarak nitelendiriyor.

Kırşehirlilerin siyasi tercihi ''Kaza'' olarak görülüyor.

Oysaki Kırşehir'de durum derinlemesine incelenmesi ve analiz edilmesi gereken bir durum.

Örneğin komisyonda, 2019 yerel seçimlerinde CHP'den ziyade partiler üstü olarak görülen Selahattin Ekicioğlu etkeni göz ardı ediliyor.

Zira Ekicioğlu, sadece CHP tabanından değil AK Parti ve MHP tabanından da önemli oranda oy almıştı.

Üstelik CHP tabanının bir kısmı AK Parti Adayı Yaşar Bahçeci'ye oy vermişti.

Yine MHP tabanının önemli bir bölümü de tercihini Yaşar Bahçeci'den yana kullanmıştı.

Yani Kırşehir'de vatandaşlar, 'siyasi parti' kriterinden ziyade 'aday kriteri' üzerinden oy tercihini belirlemiş ve bu tercih kemikleşmişti.

O kemikleşme hala devam ediyor.AK Parti'nin asıl yanılgısı da burada...

AK Parti ve MHP oyu üzerinden hesaplama yaparak kendilerine göre Kırşehir'de yaşanan kazaya benzer bir durumla karşılaşmak istemiyorlar.

Ancak Kırşehir'deki siyasi dinamikleri ve geçişkenlikleri tamamen göz ardı ederek hareket ediyorlar.

 ''Seçim neden kaybedildi?'' diye sorarak bu değişimi irdelemek yerine ''Kırşehirliler yanıldı ve yanlış tercih yaptı'' yorumu yaparak sığ bir değerlendirmeyle seçime gidiyorlar.

Bir de bakış açısının , '' Bunları cezalandırmak lazım, ancak bundan anlarlar'' boyutu var.

Yaşadık gördük hem de 2 kez..

Oysaki Kırşehir'de; Siyasette doğruyu ve yanlışı ayırt edebilen çok bilinçli bir seçmen kitlesi var.

Seçmen İradesini, tamamen oy oranları üzerinden ya da seçmen yanılgısı üzerinden değerlendirmek asıl yanılgının ta kendisi...

Hele Kırşehir'i oy tercihi nedeniyle cezalandırmaya kalkmak yanlışların en yanlışıdır.

Bunu Mustafa Kendirli'ye sorarsanız size çok iyi anlatır.

Ömer Duran