“EVET” KOLTUĞUNUN ALTINDA HAÇ TAŞIYANLARA İNAT: “EVET”

  Anayasa değişikliği referandumu nedeniyle siyasî trafik yoğunlaştı. Hollanda’nın, Dışişleri Bakanı ile Aile ve Sosyal Politikalar Bakanımıza yaptıkları yanlışlar gündeme oturdu.  Hollanda’da yaşayan vatandaşlarımıza atlarıyla, itleriyle saldırmaları da bardağı taşıran damla oldu. Elbette konuya duyarlı bir vatandaş olarak sessiz kalmamız mümkün değildir. Avrupalı Haçlılar ve emperyalist siyonistler başta olmak üzere,  “Hayır” kampanyası yapan ‘Muhalif ve muarızlarca’ yani PKK, DHKP-C, FETÖCÜLER ve bilûmum bölücü, yıkıcı, parçalayıcılarla, bunların güdümüne giren CHP’lilerce,  doğruların eğri, yanlışların doğru gösterilmeye çalışıldığı; bol kepçe yalan, dolan ve balonun havada uçuştuğu bir referandum arifesindeyiz Merhum Bölükbaşının konuya ilişkin pek çok tarihî belge nitelikli deyim olmuş veciz sözü var. Ne var ki bu hususta Osman Bölükbaşı’nın kulağıma küpe olan sözleri film şeridi gibi hafızamdan bir-bir gelip geçti. Ancak güncelliği ve çarpıcı mesajı nedeniyle -üstüne basarak ve altını çizerek- yazıma konu başlığı yapmak suretiyle girizgâh açıp huzura getirdiğim sözünün, tam açılımını yazmak suretiyle sizlerle paylaşmamın doğru davranış olduğunu düşünüyorum: Osman Bölükbaşı: “Koltuğunun altında ‘haç’ taşıyan, fakat ‘hacı’ görünmeye çalışan; ‘gâvur’ diye öldürtüp, ‘şehit’ diye namaz kıldıran siyasetçilerden sakınılmalıdır.” derken, dünden-bugüne ışık tutup, yol göstermektedir. Bu güne kadar yalanı ve yanlışı savunan, ortaya hiçbir fikir koymayanların, daha açıkçası hiçbir dikili ağacı olmayanların sözüne nasıl inanalım?         Diğer yandan Sayın Cumhurbaşkanımızın “Eşek ölür semeri kalır; insan ölür eseri kalır.” derken asla fantezi yapmadığına inanıyorum. Zira, Akparti’deki başarılı geçmişleri, başarılı olması muhtemel, geleceğe kefildir kanaatindeyim. Gerisi lâf-ı gûzaftır. Sözün özü: Merhum Aktör Nejat Uygur lâfı daha fazla uzatmadan bazen “anlayan anladı!” diyerek bitirirdi. Anayasa değişikliği referandumuna: tüm karamsar tablo ve engellemelere rağmen;  “Evet” demek geliyor içimden… “Evet” demek; iyiyi beğenip, doğruyu benimseyip, köhneleşmiş kötü eskiyi çöpe atıp, başarıya ve mutluluğa giden yolun sonunda güzel günlere ulaşıldığında, vicdanen müsterih olmak demektir. Hoşça kalınız.