Gazi Osman Çakmak'ın Yürek Burkan Hikayesi
Kara kış, saat sabahın beşi. Şırnak'ın ürkütücü görünümlü Besta Vadisi'ni yoğun sis kaplamıştı, göz gözü görmüyordu. Bardaktan boşalırcasına sağanak başladı, termal kameralar çalışmıyordu. Osman mayına bastı, sol bacağı diz altından koptu. Öğle saatlerinde helikopter gelene kadar o halde direndi. Diyarbakır'a oradan da GATA'ya götürdüler. Ameliyat üstüne ameliyat.
O günleri şöyle anlatıyor Osman Çakmak , ''Sol bacağımı diz altından kaybetmiştim.Şırnak Devlet Hastanesinde uyandığımda doktora ilk söylediğim söz ''Ayağımı kesme ben top oynamak istiyorum.' oldu.'Bak, annem bana çok düşkündür.Kabullenemez karşısına ayaksız çıkamam.' derken uyumuşum.Uyandığımda ayağım yoktu.Diyarbakır , oradan Ankara GATA... Anneme o zamana kadar ayağımın kesik olduğunu söylememiştim.Komutanlarıma da, 'Ayağımın takılana kadar annemin haber olmasın' dedim.
Ama bir şekilde öğrenmiş.GATA'ya geldiğim de feryat koptu.Sonra da ''Bununla geçmiş olsun, vatanın vatan olabilmesi için bu ülkede hem şehit hem gazi olacak' dedi.Ondan sonra bana daha bir güç geldi.Üç ay sonra protez takıldı ve yürümeye başladım.
Bir gün dönemin Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt geldi rehabilitasyon merkezine. Gazilerle sohbet ediyordu. Osman koltuk değnekleriyle öne çıktı, " Komutanım ben iyileştim, lütfen yardımcı olun. Bölgeye gitmek istiyorum" dedi. Komutanın gözleri buğulandı, elini omzuna koydu ve "Vatan görevi illa vuruşarak olmaz oğlum. Vatan için mücadeleye devam etmek istiyorsan, futbol oyna, ay yıldızlı formayı o şekilde taşı."
Osman Çakmak bu sözleri hiç unutmaz.Zaten askerden önce futbolculuğu vardır.Yeteneklerini Ampute Milli Takımı'nda göstermeye başlar ve başarısını Avrupa Şampiyonluğuyla taçlandırır.