Japonlar Neden Burada Kazı Yapıyor ?
JAPONLAR NEDEN BURAYA GELİP KAZI YAPIYOR?' Kırşehir'de Kalehöyük ve Yassıhöyük, Kırıkkale'de ise Büklükale kazılarına 2 aylık sezonlarla devam eden Kimiyoshi, köye ilk geldiklerinde halkın Japon arkeologların neden orada bulunduklarını merak ettiğini söyledi. Türk halkıyla birlikte yaşamaya alıştığını belirten Kimiyoshi, şunları dile getirdi: "Köye ilk geldiğimizde 'Bunlar ne için geldi, ne yapıyorlar?' diye düşünmüştü halk. Ama artık birbirimize alıştık. Bizi seviyorlar. Genelde Türkiye’de Japonlara karşı bir merak ve hoşgörü var, o yüzden burada bir sorun yaşamadım. Bir de burada sık sık bize sorulardan birisi 'Neden Japonlar buraya gelip kazı yapıyor?' Ayrıca 'Japonlarla alakalı burada bir tarih var mı?' diye sorular da soruluyor. Aslında bizim amacımız insanlık tarihini araştırmak. Enstitü Başkanımız Dr. Sachihiro Omura, demir tarihi üzerine çalışıyor. Anadolu, dünyanın en eski demir uygulamasının başladığı yer olduğu için burada çalışmak bizim için çok önemliydi. Ve Kaman Kalehöyük’teki kazılarda şimdi M.Ö. 3000'li yıllara ait işletme bilgilerini elde ettik. Biz, Japonlar ile ilgili tarihi araştırmak için değil, insanlığın tarihini araştırmak için buradayız." Kırıkkale'nin Karakeçili ilçesindeki Büklükale mevkisinde 2009'dan beri sürdürdükleri çalışmaların sezon sonuna geldiğini aktaran Kimiyoshi, "Büklükale'deki kazıyı 11 senedir sürdürüyoruz. Burayı kazma amacımız M.Ö. 2000'li yıllara ait Hitit ve Hitit’ten önceki Asur ticaret koloni çağına ait bir şehir araştırması yapmak" dedi. EN ESKİ CAM OLDUĞU DÜŞÜNÜLEN ŞİŞE BULUNDU Kazı çalışmalarında önemli sonuçlar elde ettiklerini vurgulayan Kimiyoshi, şunları kaydetti: "Burada Asur ticaret koloni çağının sonundan Hitit döneminin başlangıcına kadar iskan edilen büyük bir mimari tespit ettik. Saray olduğunu düşünüyoruz. Orada çok çeşitli malzemeler elde ettik. Özellikle dünyadaki en eski cam olduğu düşünülen cam şişesini bulduk. Bunun dışında burada 2 bodrum oda tespit ettik. İki odanın içerisinde aşağı yukarı 3 bin tane kase bulduk. Bunların saray inşa edilirken yapılan törenler için kullanıldığını düşünüyoruz."
'ARKEOLOJİNİN İÇİNDE YAŞIYORUM' Hayatını arkeolojiye adadığını belirten Kimiyoshi, "Bu işi sadece meslek olarak yapmak biraz zor. Zaten ben senede ancak bir kere iki haftalığına Japonya’ya dönebiliyorum, onun dışında hep burada kalıp arkeolojinin içinde yaşıyorum. Hayatını bu işe adamayınca biraz zor oluyor" dedi.
Hayatının amacının arkeoloji olduğunu ifade eden Kimiyoshi, sözlerini şöyle sürdürdü: "İnsan kendi hayatını nasıl geçireceğini kendi belirliyor. Herkes yaşarken bir amaç bulmaya çalışıyor. Benim için arkeoloji üzerinde çalışmak bir amaç oldu. Bir kere bu işin içine girdikten sonra buradan çıkmak da zor. Arkeolojiyi bırakıp başka hayat yaşamak çok zor. Diğer yandan şimdiye kadar bilinmeyen şeyleri bulup keşfetmek çok zevk veriyor. Japonya’dan buraya, bambaşka bir ülkeye gelip buradaki insanlarla birlikte çalışmak da ayrı bir zevk." Kırşehir'in Kaman ilçesinde bulunan ve dünyada Japonya sınırları dışındaki en büyük Japon bahçelerinden biri olan alanın Türk halkı tarafından çok sevildiğini söyleyen Kimiyoshi, "Burada kazı başladıktan sonra çalışmalarımıza fon sağlayan Japon bir firma bizi ziyaret etti. Buraya bir enstitü kurmaya karar verdiğimizde, 'O zaman buraya bir Japon bahçesi kuralım.' dedi. Bu kadar ilgi çekeceğini biz de bilmiyorduk" dedi. 1985 yılından itibaren sürdürdükleri kazı çalışmalarında bulunan eserlerin Kalehöyük Arkeoloji Müzesi'nde sergilediklerini hatırlatan Kimiyoshi, "Senede yaklaşık 100 bin kişi bu bahçeyi ve onun içinde bulunan ve kazılardan çıkardığımız eserlerin sergilendiği Kalehöyük Arkeoloji Müzesi’ni ziyaret ediyor. Herkese burayı ziyaret etmesini tavsiye ederim" diye konuştu.