Kırşehir İçin Bir Dönüm Noktası: Ekicioğlu
10 yıllık belediye başkanlığı 2019 yılında yapılan yerel seçimle sona erdi. Geriye ise devasa bir borç kaldı. Kırşehir Belediye Başkanı Selahattin Ekicioğlu göreve geldiğinde alacaklarını sürekli erteleyen kurumlar bir anda Belediyenin üzerine çöreklendi. Herkes borcunu istiyor, arsaların üzerine hacizler geliyordu. Kırşehir Belediyesi'ne devletten gelen 12 Milyon TL'den kesile kesile 1 ya da 1,5 Milyon TL para kalıyordu. Onunla da maaşlar ödenmeye çalışılıyor ve şehrin ihtiyacı olan hizmetler gerçekleştiriliyordu. Başkan Ekicioğlu borç yükünü hafifletmek için arsa satışına çıktı ama türlü oyunlarla bunların satışı da engelleniyordu. Ha bir de maaşları devlet tarafından ödenen ve Kırşehir Belediyesi'nde çalışan en az 500 personel de İŞKUR tarafından verilmez oldu. Personel sayısı bir anda 3'te 1 azaldı. Eldeki kısıtlı bütçe ve azalan personelle Kırşehir'e hizmet etmeye çalıştı. Siyasi rakipleri, ''dayanamaz kaçar dedi'' ancak o mücadeleyi elden bırakmadı. Seçimden önce bu kadar borç var nasıl işin içinden çıkacaksınız dediğimde ''O işler bizim için çocuk oyuncağı yaparız hallederiz sen canını sıkma '' demişti. Yani en başından inanmıştı. Çalmadı, çaldırmadı, kamunun malını heba ettirmedi. Herkes tıkır tıkır borçlarını kesti aldı ama Kırşehir birkaç sorun dışında yaşananları hissetmedi bile... Yani Ekicioğlu ve ekibi hissettirmedi. Borçlar ödendi kasada para birikmeye başladı. ''Bitimiz kanlandı, girilmedik mahalle sokak bırakmayacağız'' deyip daha önce dokunulmayan bölgelere hizmet götürmeye başladı. Dahası atıl durumdaki fabrika binasını satın aldı.Kırköy gibi ödüllü bir proje yaptı.Yanına bir de mesire alanı kondurdu.Atıl durumdaki asfalt plent tesisini devreye soktu. Yetmedi üretime katkı olsun diye belediyenin boş arazilerine nohut, lavanta ektirdi. Kırşehirlileri sosyal ve kültürel aktivitelerden bile mahrum bırakmadı hatta sayılarını kat ve kat artırdı. Halkın içinden geldiğini bildiği için vatandaştan kopmadı her zaman vatandaşla iç içe oldu.Hallerini hatırlarını sordu; varsa şikayetlerini, taleplerini dinledi.Takıldı, şakalaştı, birlikte güldü... Tabi bu arada İller Bankasını da yokladı. Ne de olsa borçlar tıkır tıkır ödeniyordu. Batık gördüğü için Kırşehir Belediyesi'nin geldiği duruma bir hayli şaşıran ve mali yapısına hayretle bakan İller Bankası, yine de Kırşehir Belediyesi'ne kredi vermeyi reddetti. Aslında Başkan Ekicioğlu krediye karşıydı ancak şehrin sorunlarını da bir an önce çözelim diyerek bir umut İller Bankasının da kapısını çalmaktan geri durmadı ancak aldığı cevap hep olumsuz oldu.Hatta ne olumsuzu cevap bile vermediler. Bu devletin halka hizmet gitsin diye kaynak aktardığı banka değil miydi ? Evet öyleydi ancak Anayasaya aykırı biçimde ayrımcılık yapıyordu. Mali yapısı Kırşehir ile karşılaştırıldığında berbat durumda olan AK Partili belediyelere borçlarını ödemedikleri halde tıkır tıkır kredi veren Banka, konu CHP'li belediye olunca olumsuz cevap dahi vermiyordu.Çünkü verecekleri olumsuz cevap anayasaya aykırıydı. Geçtiğimiz günlerde Ekicioğlu, ''İller Bankasına borcumuz 76 Milyon TL, kasamızda ise 100 Milyon TL para var'' diyerek aslında başarısını hepimizin yüzüne vurdu. Başkası olsa inanın içinden çıkamazdı.Ama o başardı. Kişi başına borç miktarı en fazla olan belediyeden, mali yapısı düzgün kredi çekmeden de işini yapabilen bir belediye ortaya çıkardı. Peki ya Yaşar Bahçeci'ye verilen krediler, gösterilen toleranslar, fazladan verilen işçiler ona verilseydi ... Ne yapardı düşünün... Ömer Duran