Kırşehir'de Eğitime Verilen Zarar

Kırşehir'de vatandaşların en önemli öncelikleri arasında çocuklarının iyi ve adil bir eğitim ve öğretim alması geliyor.

Adil bir eğitimden kasıt, fırsat eşitliğinin olabildiğince sağlandığı ve sunulduğu eğitim ve öğretim.

Peki ama Kırşehir'de yeni eğitim ve öğretim yılına başlanırken tüm çocuklarımıza bu fırsat eşitliği sunuluyor mu ?

Kırşehir'de bu gerilemeye neden olan faktörler nelerdir ve bunların önüne nasıl geçilmelidir.

Herşeyden önce Kırşehir'deki bu gerilemenin en büyük aktörünün eski Vali Necati Şentürk olduğunu belirtmek lazım.

Kılıç sallayan Vali olarak Türkiye gündeminde yer bulan ve aynı zamanda Kırşehir'de eğitime müdahaleleri nedeniyle hala onulmaz yaralar bırakan kişi...

Bütün okulları İmam Hatip'e dönüştürme çabası bir tarafa; öğrencisi olmayan imam hatiplere yeni ve büyük okullar tahsis edilip yüzlerce öğrencisi olan okulların ise FETÖ'den kalma yurt binalarına tıkıştırıldığı bir dönemden bahsediyoruz.

En iyi öğretmenlerin seçilerek İmam Hatip Okullarına verildiği bir dönem...

İmam Hatip Okullarına asla karşı değilim ancak bütün okulların İmam Hatiplere çevrilmesi gerçekten bu okullara da zarar veren bir uygulama.

Elbette kötü ya da iyi öğretmen diye bir kavram olmamalı ancak öğretmen seçerek belli okullara ve sınıflara yönlendirilmesi herhalde eğitimde fırsat eşitliğine en çok darbe vuran uygulamalar olmuştur.

Bir dönem siyasetçilerin kendi çocuklarına öğretmen seçtirdiği gibi olaylar da yaşandı Kırşehir'de.

Düşünsenize sizin çocuğunuza eğitim verecek öğretmen, sırf belediye başkanı ya da milletvekilinin çocuğuna eğitim versin diye sınıfı değiştirildi ve bu olay Fen Lisesi'den vuku buldu.

Örneğin Fen Lisesi'ne o kadar müdahalede bulunuldu ki okul deneme tahtasına döndü.

Alanı sayısal olmayan kişiler Fen Lisesi'ne müdür yapıldı.

Kırşehir'de eğitim ve öğretimde çok sayıda sorun yaşandı ve hatalar yapıldı ki...

Bunlar birikti birikti ve Kırşehir'in eğitim ve öğretiminde tramvalara yol açtı.

Pek tabi artan masraflar, servis ücretleri gibi çok sayıda olumsuz durum da aileleri zorlayan koşullar ortaya çıkarıyor.

İnsanlar, çocuklarına tam olarak geniş imkanlar sunamasalar da asgari düzeyde de olsa çocuklarının eğitim ve öğretimlerini adam akıllı alabilmeleri için büyük çaba sarfediyorlar.

Kendilerinden ne isteniyorsa, bulup buluşturup çocuklarına iyi bir gelecek hazırlama gayreti içerisindeler.

Peki bu gayreti yöneticiler de tam olarak görebilyor muyuz ?

Mucur'da köy çocuklarının ayrı ayrı taşınmak yerine tek araçlara tıkıştırıldığı ve buna göz yumulduğu olaylara şahit olduk.

Bu yüzden taşıma ihalesi, zamanında yapılamadığı için bu çocuklar, eğitim ve öğretimlerine başlayamadılar.

Kırşehir'de yaz boyu beklenip eğitim ve öğretime yaklaşık 1 ay kala onarım ve güçlendirme çalışmalarına başlanıldı.

Çalışmalar henüz tamamlanmadığı için bu okullarda okuyan öğrenciler başka okullara nakledildi.

Çalışmalar tamamlandığında tekrar kendi okullarına dönecekler.

Bu durumun öğrencilerde yaratacağı olumsuzlukları herhalde tahmin edebiliyorsunuzdur.

Eğitim ve Öğretimde marka bir Kırşehir'den bahsetmek istiyorsak bu tür olumsuzlukların yaşanmasının da önüne geçmeliyiz ya da bir daha yaşanmaması için liyakat esasına uygun şekilde idareciler tayin etmeliyiz.

Yeni Eğitim ve Öğretim yılının hayırlara vesile olmasını diler tüm eğitim camiasına başarılar dilerim.

Ömer Duran