2 Haziran 2025 tarihinde ülke genelinde uygulanan Liselere Geçiş Sistemi (LGS) sınavının sonuçları açıklandı. Türkiye genelinde 1 milyondan fazla öğrencinin katıldığı sınavda 719 öğrenci tüm soruları doğru yanıtlayarak 500 tam puan almayı başardı. Kırşehir’den bu başarıya ulaşan öğrenci sayısı ise 7 olarak açıklandı.

2025 LGS’de tüm soruları doğru yanıtlayarak 500 tam puanla Türkiye birincisi olan Kırşehirli öğrencilerin isimleri ve okulları şu şekildedir:

Behiye Beste YILMAZ – Cacabey Ortaokulu

Samet Alp KULEYİN – Cacabey Ortaokulu

Ahmet Fatih AY – Şehit Yusuf Erdoğdu Ortaokulu

Betül Sena EROĞLU – Şehit Ömer Halisdemir İmam Hatip Ortaokulu

Elif YILDIZ – Şehit Ömer Halisdemir İmam Hatip Ortaokulu

Fatma Sena GÖKÇEK – Şehit Ömer Halisdemir İmam Hatip Ortaokulu

Ahmet Yavuz ELİBOL – Şehit Ömer Halisdemir İmam Hatip Ortaokulu

Kırşehir kamuoyunda memnuniyetle karşılanan bu sonuçlar, eğitimde “marka şehir” olma iddiasını bir kez daha gündeme taşısa da, bazı çevreler bu durumu yeterince tatmin edici bulmadı. Zira Türkiye genelinde 500 tam puan alan 352 öğrenciden yalnızca 7’sinin Kırşehir'den çıkmış olması, ilin genel başarı oranı açısından daha mütevazı bir tabloyu da gözler önüne serdi.

Yetkililer, önceki yıllara kıyasla tam puan alan öğrenci sayısındaki artışa dikkat çekerek, bu durumu il genelinde yürütülen nitelikli eğitim politikalarının ve sistemli çalışmaların bir sonucu olarak değerlendirdi. Ancak eğitim çevreleri, “Marka şehir olma” iddiasını sürdürebilmek için başarıların hem sayıca hem de oransal olarak daha üst seviyelere çıkarılması gerektiğini vurguluyor.

Kırşehir İl Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından yapılan açıklamada, 2025 LGS’ye katılan tüm öğrencilere teşekkür edilirken, başarıda emeği geçen öğretmenler, okul yöneticileri ve veliler de kutlandı. Öğrencilerin gayreti ve öğretmenlerin rehberliğinin bu başarıda büyük payı olduğunun altı çizildi.

Uzmanlar, Kırşehir’in eğitimdeki ilerlemesini sürdürebilmesi için yalnızca bireysel başarılarla değil, genel başarı oranlarını yükselterek daha kapsayıcı ve yaygın bir başarı tablosu oluşturması gerektiğine işaret ediyor. Eğitim politikalarının bu yönde yeniden değerlendirilmesi, öğretmen eğitimlerinin artırılması ve sınav odaklı stratejilerin daha yaygın şekilde uygulanması gerektiği ifade ediliyor.