Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde kabul edilen yeni maden yasasıyla birlikte Kırşehir’in kaderi tamamen değişmek üzere. Son düzenlemelerle kentin yaklaşık yarısı, maden şirketlerine ruhsatlandırılırken, bu ruhsat sahalarının büyük bölümünün kent merkezini çevrelediği ortaya çıktı. Durum öyle vahim ki Kırşehir, adeta madencilik faaliyetleri tarafından kuşatma altına alınmış durumda.

Ruhsatlandırılan bölgeler arasında Kındam ve Kervansaray Mahalleleri gibi kentin merkezi yerleşim alanları da bulunuyor. Konut bölgelerinin bile ruhsat kapsamına alınması, vatandaşların sağlıklı yaşam haklarını doğrudan tehdit ediyor.

Uzmanlara göre, denetimsiz biçimde başlayacak madencilik faaliyetleri hava kirliliğini artıracak, yeraltı ve yerüstü sularının kalitesini bozacak, toprak verimini düşürerek tarımsal üretimi imkânsız hale getirecek. Bu tablo, kısa sürede ciddi bir çevre krizini beraberinde getirecek.

Çevre mühendisleri ve kent plancıları, maden sahalarının artmasıyla birlikte Kırşehir'in sosyal, ekonomik ve ekolojik olarak yaşanmaz hale gelebileceği konusunda uyarıyor. Kentin zamanla terk edilerek “hayalet şehre” dönüşmesinden endişe ediliyor.

Maden ruhsatlarının en çarpıcı örneği Özbağ bölgesinde görülüyor. Binlerce insanın yaşadığı Özbağ'ın neredeyse tamamı Koza Altın firmasına ruhsatlandırıldı. Yeni yasayla birlikte şirketler, bölge sakinlerinin arazilerini mahkeme yoluyla zorunlu satın alma yetkisine sahip olacak.

Yerel halk ve çevre örgütleri, kenti ve yaşam alanlarını savunmak için hukuki mücadeleye ve kamuoyu oluşturma çalışmalarına başladı. Vatandaşlar yetkilileri, yaşanacak felaketin önüne geçmek için acil sorumluluk almaya çağırıyor.