Kırşehir Siyaset Üstü Bir Meseledir

90 bin nüfuslu Tunceli Belediyesine 31 mart seçimlerinin ardından 68 milyon TL borç kaldı. Belediyenin TKP'li Belediye Başkanı Fatih Maçoğlu geçtiğimiz günlerde kameralar karşısına geçerek SGK'ya olan 4 milyon 461 bin liralık borç yüzünden çalışanların maaş, vergi, resim, harç hesaplarına haciz konulduğunu açıkladı. Belediyede çalışan 131 kişi hesaplara bloke konulduğu için maaşlarını alamadı. Gelelim Kırşehir'e... 31 Mart seçimlerinin ardından AKP'den CHP'ye geçen 140 bin nüfuslu Kırşehir Belediyesine 462 Milyon TL borç kaldı. Hani Kırşehir'e şu yapıldı , bu proje gerçekleştirildi deniyor ya... ''İşte ben yaptım ama borcunu sen öde'' durumu ortaya çıktı. Yani birileri çıkıp biz şunu yapmıştık , bunu yapmıştık diye sıraya diziyor ya sonuna şunu eklemeyi unutuyor ; borçlarını da siz ödüyorsunuz. Neyse mesele şu parti veya bu parti , şu partili veya bu partili yaptı meselesi de değil. 90 bin nüfuslu Tunceli Belediyesi 68 milyon TL'lik borç yüzünden 25 TL bağış kampanyası da gerçekleştiriyor. Peki ya Kırşehir Belediyesinde işler nasıl gidiyor ? Devletin belediyelere ödenek sağladığı İller Bankasından Kırşehir Belediyesine her ay 10 milyon TL'ye yakın para yatırılıyor ancak önceki belediye döneminden kalan borçlardan dolayı yapılan kesintiler ile birlikte 1-1,5 milyon TL arası bir para kalıyor. 131 kişinin maaşını alamadığı Tunceli'nin aksine Kırşehir Belediyesinde 1200'e yakın kişi çalışıyor ve maaşlarını alıyor. Kırşehir Belediyesinde çalışanların aylık maaşı 5 Milyon TL'yi buluyor. Kırşehir Belediyesi bunun yanında İller Bankası ve diğer bankalardan finansman sağlamakta güçlük çekiyor. Halbuki AKP'li Yaşar Bahçeci döneminde bankaların kapısı Kırşehir Belediyesine sonuna kadar açıktı. ''Kırşehir Belediyesi neden bu kadar borçlandı ? '' sorusunun bir diğer yanıtı da kamu ve özel kurumların iktidar partisi belediyesi olduğu için Kırşehir Belediyesine tanıdığı borç erteleme imkanıydı ancak mevcut belediyeye böyle bir imkan verilmediği gibi önceki dönemin borçları da devlet ödeneğinden takır takır kesiliyor. Sonra da çıkıp ''biz şunu yaptık veya bunu gerçekleştirdik'' demek için biraz Allah'tan korkmak lazım... 462 Milyon TL'lik borç şu an 400 Milyon TL'ye inmiş durumda... Kırşehir Belediyesini eleştirmek veya yerden yere vurmak yerine kendi dönemlerinden kalan borcun ödenmesinden ötürü çıkıp ''Allah razı olsun'' demeleri gerekirken mesele ''eş , dost , akraba'' ların uzatılmayan sözleşmelerine gelince hemen belediyeyi yerden yere vurmalar söz konusu olabiliyor. Daha seçimin ertesinde MHP'den AKP'ye geçen Kaman, Mucur ve Çiçekdağı'da bırakın sözleşme uzatmamayı sözleşmesi devam eden işçiler gözünün yaşına bakılmadan atılırken kamera karşısına çıkıp tepki gösteren siyasetçileri aradı gözlerimiz ! ''Kırşehir'e artık yeter'' derken , halkın hizmet aldığı Belediyeyi her alanda sıkıştırmaya ve güç durumda bırakmaya çalışıp Kırşehir'i temsil etmeye ne kadar hakkınız var bilemiyorum. Size oy vermeyenleri düşünmediğinizi kabul edersek size oy verenleri neden müşkül duruma düşürmeye çalıştığınızı anlamak güç. Kırşehir Belediyesi önceki dönemden kalan ve geciken şehir içi otobüs terminalini kredi çekmeden kendi imkanlarıyla bitirmeye çalışırken 210 milyon TL bütçeli Kırşehir Belediyesinin 10 ay içerisinde gerçekleştirdiği 50 Milyon TL'lik yatırımı irdelemek için herhalde biraz akıl tutulması yaşamak lazım. ''50 Milyon TL iki Neşet Ertaş Kültür Merkezi eder'' derken keşke şunları da ekleseydiniz ; Belediye değil Kültür ve Turizm Bakanlığı yaptı , Güzler Parkını devlet su işleri yaptı, Ahi Külliyesi TOBB ve Kültür Turizm Bakanlığı iş birliği ile gerçekleştiriliyor , Aşıkpaşa Tabiat Parkı Turizm ve Orman Bakanlığı tarafından Kırşehir Belediyesine devredilmek üzere yapıldı ancak işler değişince devretmedik pastaneciye verdik. Yani neresinden tutsanız elinizde kalıyor. Kırşehir Belediyesini eleştirmek için AKP döneminde sağlanan tüm imkanların bu yönetime de sunulması , sağlanması ve daha sonra kıyasa girişilmesi daha makbulken henüz 1 yılı dolmamış ve en kısıtlı imkanlarla elinden geleni yapmaya çalışan , yandaşlara ihale yoluyla peşkeş çekmek yerine yine kendi birim ve üretimiyle hizmet götürmeye çalışan bir belediyeye saldırmak bu memleket ile dalga geçmeye çalışmaktır. Bu halkın gönlünü tekrar kazanmak istiyorsanız Kırşehir'i partiler üstü bir mesele olarak kabul edip el birliği ile elinizden gelen yapmanız yeterlidir diye düşünüyorum. Bunu yapmak ise Mustafa Kemal Atatürk'ün de belirttiği gibi ''Yüksek bir karakter'' gerektirir. En kısıtlı imkanlarla Türk Halkına sorunsuz hizmet vermeye çalışmak; en kısıtlı imkanlarla ülkeyi kurtaranların karakterinden gelir. Bu karaktere sahip olmayanların ise bu milletin gönlünde yeri yoktur.