Bakan Koca, ''Orta , Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da Kısmi Artışlar Var''

SAĞLIK 10.06.2020 - 21:15, Güncelleme: 05.05.2023 - 17:12
 

Bakan Koca, ''Orta , Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da Kısmi Artışlar Var''

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının Türkiye'deki seyriyle ilgili olarak değerlendirmede bulundu. İstanbul ve İzmir'de vaka sayısının düşmeye başladığına dikkati çeken Koca, Orta Anadolu, Doğu ve Güneydoğu bölgelerinde kısmi bir artış yaşandığını kaydetti.

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Bilim Kurulu toplantısı sonrası yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının Türkiye'deki seyrine ilişkin olarak açıklamalarda bulundu. Sözlerine "Devletimiz sağlıkla mücadelenin kahramanlarına bütün imkanları sağladı. Devletimizin tüm kurumlarına ve kabinemizin tüm üyelerine teşekkürlerimi sunuyorum" diye başlayan Koca, devamında normalleşme kararı kapsamında atılan adımlara değindi: "Bildiğiniz gibi ülkemiz, koronavirüs sebebiyle uyulan kısıtlamaları büyük oranda kaldırdı. Cumhurbaşkanımız önlemleri ve yeni durumun değerlendirilmesi sonucu alınan kararları açıkladı. Bu açıklamada üzerinde durulan şart, koronavirüs musibetinin kökü kazınana kadar hayatımızı düzenlememiz şartıdır. 65 yaş üstü büyüklerimize sokağa çıkma yasağı konmadan önce vakaların yüzde 15.7'si bu yaş grubundandı. Yasaktan sonra bu oran yüzde 7.5'a düştü.   Sevgili gençler, salgın döneminde genç olmak kabahat değildi. Genç olmanız sebebiyle belirti göstermeden virüsü yayma potansiyeli taşımanız günlerinizi evde geçirmenize yol açtı. Genç ve güçlü olmanız, güçlü olmayan kişileri korumanızı gerektiriyor." Koca, salgın döneminde büyük bir sınav verildiğini, şimdi bu sınavın finaline hazırlanılması gerektiğini dikkat çekti. "Tedbirleri layıkıyla uygulamak konusunda bazen sıkıntılar yaşasak da iyi çalıştık. Hastalıktan kendimizi nasıl koruyacağımızı son derece iyi biliyoruz" ifadesini kullanan Koca, şu değerlendirmelerde bulundu: "Pasif mücadele günlerinden kontrollü sosyal kurallarına uyarak aktif mücadele günlerine geçtik. Mücadeleyi evden çıkarak, işimize dönerek vermeye başladık. Aktif mücadelede iki silahımız var, maske ve sosyal mesafe kuralı. Sizleri bugünlere hazırlamak için hayatlarını feda eden önemli bilim insanları ve hocalarımız olduğunu unutmayın. 5 bine yakın insanımızın bu salgın sebebiyle aramızdan ayrıldığını hatırlayın." Koca'nın açıklamalarının devamında şunlar öne çıktı: Bir üçüncü husus var. El temizliğine normalden fazla önem gösterilmelidir. Virüs bazı yüzeylerde bir müddet canlı kalabildiği için ağza ve burna dokunulduğunda bulaş olabilir. Evimizin dışındaki her ortamda virüsten korunmanın çaresini zikrettiğimiz bu tedbirlerde arayalım. Tedbirlere uymak, şimdi devletimize, milletimize karşı da birer ödevdir. Normale dönüşün geri dönüşsüz olmasını sağlarsak daha mutlu bir ülke olacağız. Kontrollü sosyal hayatın amacı geriye dönüşün yolunu kapatmaktır. 'Kısıtlamaların kalkmasının zemini sağladığımız başarıdır' Avrupa ülkelerine kıyasla en az kısıtlama, can kaybı ve ekonomik sıkıntıyla atlattığımız malumunuzdur. Kısıtlamaların kalkmasının zemini sağladığımız başarıdır. Başta pandemi hastanelerinde olmak üzere tüm hekim arkadaşlarım, sağlık çalışanlarımız, bilim insanlarımız, salgınla mücadelenin tüm mensupları şimdi sizden iyi haberler bekliyorlar. Onlar için maske, mesafe kurallarına, tedbirlerine uymanızdan daha güzel bir haber ve teşekkür yoktur. 10 gün önce başlayan normalleşme süreci sağlık alanı başta olmak üzere çok geniş alanı içeren, büyük önem arz eden süreçtir. Dünya çapında salgın insanların evlerine kapanmasına yol açmakla kalmadı. Eğitim, ekonomi, kültür hayatına darbe vurdu. Türkiye bu süreci en az hasarla yaşayan ülkeler arasında. Normalleşme sürecinde kılavuzumuz riskin devam ettiği gerçeğidir. Kısmet olursa önümüzdeki hafta 6 ayı geride kalan salgının dünya genelindeki seyrini, Dünya Sağlık Örgütü'nden (DSÖ) aldığım verilerle sizlere anlatmaya çalışacağım. Dünyada özellikle normalleşme döneminde uçuşlarla ilgili büyük tartışmalar olduğunu biliyorsunuz. Hava yolu şirketleri, ülkeler boyutuyla. Bu uçuşların nasıl yapılabileceği konusu çok tartışmalı. Avrupa ülkeleri DSÖ dahil olmak üzere bu süreçte hava limanlarında test yapılmasını önermiyor. Biz Türkiye'de özellikle turizmin yoğun olduğu bölgelerde, oteller dahil olmak üzere Kültür ve Turizm Bakanlığımızla yoğun çalışarak, oradaki işletmeleri sertifikalandırarak, bütün detayları belirlemiş olduk. 'Bizi yanıltan daha doğrusu yanlış algıyı oluşturan oranın yüksekliği' Avrupa'dan farklı olarak şunu yapmak istiyoruz; yurt dışından gelen bütün vatandaşlarımızı sağlık taramasından geçirmek istiyoruz. Eğer hastalık bulgusu varsa o durumda biz gerektiğinde hastanede tedavisini planlıyor olacağız. Bunun dışında ülkelerden gelen, Kültür ve Turizm Bakanlığı, THY ve Ulaştırma Bakanlığımızla birlikte ülkelerdeki salgın durumu göz önüne alarak belirlemiş olduk. Bunu ülkelerle birlikte yaptık. 90 ülkeyi belirledik sonra 60 ülke daha ilave edilmiş oldu. Bütün ülkelerle görüşülerek karşılıklı takvimlerle mutabık kalınmaya çalışıldı. Bu ülkelerden uçuşların yapıldığı dönemde bulaşın, vaka durumun ne olduğunu haklı olarak bilmek istiyoruz, yani test yapmak istiyoruz. Bizi yanıltan daha doğrusu yanlış algıyı oluşturan oranın yüksekliği. 1 Nisan sonrası 65 yaş üstü büyüklerimize kısıtlama uygulandı. 1 Nisan öncesi toplam vakanın içindeki 65 yaş üstü oranı yüzde 15.7 idi. Kısıtlama sonrası ise 65 yaş üstü bu oran yüzde 7.5'a düştü. Yani yarı yarıya azalmış oldu. Eğer aynı şekilde 15.7 şeklinde devam ediyor olsa idi o durumda bu sayı iki katına kadar hayatını kaybeden vatandaşımızın olmasıyla sonuçlanabilirdi. Sayı 8-9 bin belki 10 binlere yakındı. 65 yaş üstü kısıtlamadan son derece büyük fayda gördüğümüzü özellikle söylemek istiyorum. 65 yaş üstü ve kronik hastalıklara özel önem vermiş olmamızdan Türkiye'nin elde ettiği başarıyı DSÖ yeni yeni fark ediyor. Toplum Bilimi Kurulu özellikle bizim ikinci dönem; yani normalleşme, yeni normal, kontrollü sosyal hayat olarak adlandırdığımız bu dönem için çok büyük bir fonksiyon ifa ediyor. Bilim Kurulumuz daha çok tıbbi boyutuyla fonksiyon gördü, görmeye devam edecek. Bundan sonraki süreçte vatandaşımızın, 20 yaş altı, 65 yaş üstü uzun süre içeride kalmış olmaları başta olmak üzere, psikolojik ve sosyolojik etkilerini de konuşacağımız, değerlendireceğimiz dönem olduğunu görüyoruz. Bu etkileri görmek istiyoruz. Bunu psikolog, psikiyatr, sosyolog, ilahiyatçı dahil olmak üzere bu sürecin irdeleneceği dönem olarak biliyoruz. Toplum Bilimi kurulumuzdan beklentilerimiz var. Önümüzdeki hafta daha net ve doyurucu yapılanları aktaracağız. 'İstanbul, İzmir gibi illerimizde vaka sayısının azalmaya başladığını söyleyebiliriz' Genel olarak söylemem gerekirse; özellikle vaka sayısının yüzde 60 oranında olduğu İstanbul'u biliyoruz. İstanbul, İzmir gibi illerimizde vaka sayılarının azaldığını, hastane yükünün azaldığını rahat söyleyebiliriz. Her geçen gün özellikle 1 Haziran sonrası dahil olmak üzere Orta Anadolu, Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da giderek kısmi artışın olduğunu söyleyebiliriz. Hareketlililiğin getirdiği, maske kullanmamak noktasını gösteren bir durum. Kültürel, sosyal, nişan gibi benzer etkinlikler sonrası artışın daha fazla olduğunu görüyoruz. Buralarda filyasyon çalışmalarımızı yoğunlaştırmış durumdayız. Vatandaşımız daha hassas davranmasını, tedbirler konusunda katı davranmak zorunda olduğumuzu söylemek istiyorum. Ankara'da bugün itibariyle düşüşe geçmiş oldu. Konyamızda aynı şekilde bir fabrika ve iki yerleşim yerinde yapılan tarama sonrası bir yükselişin olduğunu gördük, bugün itibariyle Konya'da düşüşün olduğunu söyleyebiliriz. Özellikle toplu alanlarda, sosyal, kültürel durumlarda mutlaka mesafe kuralına, herkesin maskeli olmasını, el hijyenini mutlak surette dikkat etmemizin altını çizerek vatandaşımıza hatırlatmak istiyorum. Tedbirli olmazsak daha üzücü sonuçlar karşımıza çıkabilir. Herkesin üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmesi gerektiğini belirtiyoruz. Kimsenin bu noktada farklı davranmaya hakkının olmadığını söylemek istiyorum. Toplum olarak birbirimizi, yumuşak, olması gereken bir dille uyarmamız gerektiğini de belirtiyorum. Biz aslında 65 yaş üstü büyüklerimizin bu dönemde özellikle korumak amaçlı bir uygulamayı sürdürdük. Çünkü 65 yaş üstü direncin düşüklüğüne bağlı olarak istemediğimiz sonuçların olduğunu biliyoruz. Uzun süreli içeride kalmanın getirdiği birtakım sorunların olduğunu biliyoruz. Bir hareketliliğin belli saatlerde sağlanması gerekiyor. 10 saat gibi zaman diliminin hepsini dışarıda kullanmaları gerekmiyor. Kimisi güneşli günler, kimisi işlerini takip etmek için günün belli saatlerini kullanabilme çerçevesinde geliştirilmiştir. 'Hafta sonu sokağa çıkma kısıtlaması, hükümetimizin bir kararıydı' Hafta sonu sokağa çıkma kısıtlaması, hükümetimizin bir kararıydı. Özellikle bu çerçevede Bilim Kurulumuzun gündemine gelmemişti. Bilim Kurulumuz da hareket serbestliğinin büyüklerimiz için gerekli olduğunu söylemişti. Bu çerçevede sayın Cumhurbaşkanımız toplumdaki genel beklenti doğrultusunda bütün detayları ile iptal kararını açıkladı. Yani daha önce alınan hükümet kararıydı, toplumdaki beklentiler doğrultusunda sayın Cumhurbaşkanımız hepimize tüm detaylarıyla açıkladı. Pandemi döneminde bizim 1 milyon 100 bine yakın sağlık çalışanımızı fedakar ve özverili gayretinden sonra artık şiddet olayların sonlanması gerektiğine inanıyorum. Sağlık çalışanlarımızın böyle bir şiddet olayıyla karşı karşıya kalmış olması kabul edilebilir bir olay değildir. Bununla ilgili yüce yargımız hassasiyeti daha önemli ortaya koyar diye söylemek istiyorum. Erken dönemde salıverildikleri şekliyle haber oldu. Ben yüce yargımızın bu konuda gereğini yapacağına, vicdanları rahatlatacağına olan beklentimizi tekrarlamak istiyorum. Antikor çalışma çok önemsediğimiz çalışma. DSÖ Avrupa Bölge Direktörü ile bir karşılıklı dönemi değerlendirme görüşmemiz oldu. Uzun süreli bir video konferans görüşmesi oldu. Bu konudan bahsettim. Avrupa'da bu denli büyük çapta çalışma olmadığını sonuçlarını merakla beklediklerini söyledi. Bu testin kimlere yapılacağı şu an belli. Sadece PCR değil kan örneklerine de bakılmış olacak. Bütün Türkiye için bu planlandı. Şu an 8 ilde başlandı, yarın 5 il planlanmış olacak. İki hafta içerisinde 81 ilde bitmiş olacak. Toplumdaki bağışıklık durumumuzun düzeyini il il, bölge bölge bitirmiş olacağız. Aktif vaka oranımızın ne olduğunu görmüş olacağız. Sürü bağışıklığının ne kadar gerçekçi olup olmadığını da görmüş olacağız. Sonuçlar çıkınca bunu daha net Bilim Kurulumuzla tartışmış oluruz. Gerçekten dünyaya örnek olacak bir çalışma olduğunu bilelim. Bunun sonuçlarını çok tartışacağımızı, yayın haline getireceğimizi söyleyebilirim. 'Birçok tedaviyi iyi biliyoruz' Bilimsel veri ile tabii ki normalleşme dönemini oluşturmaya çalışıyoruz. Virülansın değişikliği ile normalleşmeye geçilecek diye bir durum yok. Vaka sayısının azalması, hastane yükünün düşmesi ve özellikle vefat sayılarının azalmış olmasıyla normalleşme dönemine geçmiş oluyoruz. Virülansın azalmış olması bizi sevindirir. Şu ana kadar virülansın azaldığına dair dünyada ortaya konmuş bir çalışma yok. Virüsün nasıl bir virüs olduğunu, bulaşın nasıl olduğunu, tedavide sonuç aldığımız ilaç ve benzeri yaklaşımlar olduğunu, bunlardan fayda gördüğümüzü daha önce söylemiştim. Erken dönemde ilaca ne zaman başladığını biliyoruz. Birçok tedaviyi iyi biliyoruz ve sonuç aldığımızı biliyoruz. Şu anda virülansla ilgili bir sonuç elde edilmediğini biliyoruz. Kronik hastalarla ilgili aslında daraltılmadı. Merkezden, e-nabız üzerinden özellikle direnci düşük olan, insülin tedavisi gören, kemoterapi gören hasta grubunu tanımladık. O çerçevede idari izinli sayılmalarını, 65 yaş üstü şeklinde planlamış olduk. İstismar edilmesini istemedik. Toplum büyüklerimizin topluma bu anlamda örnek olması için özellikle daha hassasiyetle maske ve mesafe kuralına uymalarını bekliyoruz. Teşekkür ediyorum.
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının Türkiye'deki seyriyle ilgili olarak değerlendirmede bulundu. İstanbul ve İzmir'de vaka sayısının düşmeye başladığına dikkati çeken Koca, Orta Anadolu, Doğu ve Güneydoğu bölgelerinde kısmi bir artış yaşandığını kaydetti.

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Bilim Kurulu toplantısı sonrası yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının Türkiye'deki seyrine ilişkin olarak açıklamalarda bulundu.

Sözlerine "Devletimiz sağlıkla mücadelenin kahramanlarına bütün imkanları sağladı. Devletimizin tüm kurumlarına ve kabinemizin tüm üyelerine teşekkürlerimi sunuyorum" diye başlayan Koca, devamında normalleşme kararı kapsamında atılan adımlara değindi:

"Bildiğiniz gibi ülkemiz, koronavirüs sebebiyle uyulan kısıtlamaları büyük oranda kaldırdı. Cumhurbaşkanımız önlemleri ve yeni durumun değerlendirilmesi sonucu alınan kararları açıkladı. Bu açıklamada üzerinde durulan şart, koronavirüs musibetinin kökü kazınana kadar hayatımızı düzenlememiz şartıdır. 65 yaş üstü büyüklerimize sokağa çıkma yasağı konmadan önce vakaların yüzde 15.7'si bu yaş grubundandı. Yasaktan sonra bu oran yüzde 7.5'a düştü.

 

Sevgili gençler, salgın döneminde genç olmak kabahat değildi. Genç olmanız sebebiyle belirti göstermeden virüsü yayma potansiyeli taşımanız günlerinizi evde geçirmenize yol açtı. Genç ve güçlü olmanız, güçlü olmayan kişileri korumanızı gerektiriyor."

Koca, salgın döneminde büyük bir sınav verildiğini, şimdi bu sınavın finaline hazırlanılması gerektiğini dikkat çekti. "Tedbirleri layıkıyla uygulamak konusunda bazen sıkıntılar yaşasak da iyi çalıştık. Hastalıktan kendimizi nasıl koruyacağımızı son derece iyi biliyoruz" ifadesini kullanan Koca, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Pasif mücadele günlerinden kontrollü sosyal kurallarına uyarak aktif mücadele günlerine geçtik. Mücadeleyi evden çıkarak, işimize dönerek vermeye başladık. Aktif mücadelede iki silahımız var, maske ve sosyal mesafe kuralı. Sizleri bugünlere hazırlamak için hayatlarını feda eden önemli bilim insanları ve hocalarımız olduğunu unutmayın. 5 bine yakın insanımızın bu salgın sebebiyle aramızdan ayrıldığını hatırlayın."

Koca'nın açıklamalarının devamında şunlar öne çıktı:

  • Bir üçüncü husus var. El temizliğine normalden fazla önem gösterilmelidir. Virüs bazı yüzeylerde bir müddet canlı kalabildiği için ağza ve burna dokunulduğunda bulaş olabilir. Evimizin dışındaki her ortamda virüsten korunmanın çaresini zikrettiğimiz bu tedbirlerde arayalım.
  • Tedbirlere uymak, şimdi devletimize, milletimize karşı da birer ödevdir. Normale dönüşün geri dönüşsüz olmasını sağlarsak daha mutlu bir ülke olacağız. Kontrollü sosyal hayatın amacı geriye dönüşün yolunu kapatmaktır.

'Kısıtlamaların kalkmasının zemini sağladığımız başarıdır'

  • Avrupa ülkelerine kıyasla en az kısıtlama, can kaybı ve ekonomik sıkıntıyla atlattığımız malumunuzdur. Kısıtlamaların kalkmasının zemini sağladığımız başarıdır. Başta pandemi hastanelerinde olmak üzere tüm hekim arkadaşlarım, sağlık çalışanlarımız, bilim insanlarımız, salgınla mücadelenin tüm mensupları şimdi sizden iyi haberler bekliyorlar. Onlar için maske, mesafe kurallarına, tedbirlerine uymanızdan daha güzel bir haber ve teşekkür yoktur.
  • 10 gün önce başlayan normalleşme süreci sağlık alanı başta olmak üzere çok geniş alanı içeren, büyük önem arz eden süreçtir. Dünya çapında salgın insanların evlerine kapanmasına yol açmakla kalmadı. Eğitim, ekonomi, kültür hayatına darbe vurdu. Türkiye bu süreci en az hasarla yaşayan ülkeler arasında.
  • Normalleşme sürecinde kılavuzumuz riskin devam ettiği gerçeğidir. Kısmet olursa önümüzdeki hafta 6 ayı geride kalan salgının dünya genelindeki seyrini, Dünya Sağlık Örgütü'nden (DSÖ) aldığım verilerle sizlere anlatmaya çalışacağım.
  • Dünyada özellikle normalleşme döneminde uçuşlarla ilgili büyük tartışmalar olduğunu biliyorsunuz. Hava yolu şirketleri, ülkeler boyutuyla. Bu uçuşların nasıl yapılabileceği konusu çok tartışmalı. Avrupa ülkeleri DSÖ dahil olmak üzere bu süreçte hava limanlarında test yapılmasını önermiyor. Biz Türkiye'de özellikle turizmin yoğun olduğu bölgelerde, oteller dahil olmak üzere Kültür ve Turizm Bakanlığımızla yoğun çalışarak, oradaki işletmeleri sertifikalandırarak, bütün detayları belirlemiş olduk.

'Bizi yanıltan daha doğrusu yanlış algıyı oluşturan oranın yüksekliği'

  • Avrupa'dan farklı olarak şunu yapmak istiyoruz; yurt dışından gelen bütün vatandaşlarımızı sağlık taramasından geçirmek istiyoruz. Eğer hastalık bulgusu varsa o durumda biz gerektiğinde hastanede tedavisini planlıyor olacağız. Bunun dışında ülkelerden gelen, Kültür ve Turizm Bakanlığı, THY ve Ulaştırma Bakanlığımızla birlikte ülkelerdeki salgın durumu göz önüne alarak belirlemiş olduk. Bunu ülkelerle birlikte yaptık. 90 ülkeyi belirledik sonra 60 ülke daha ilave edilmiş oldu. Bütün ülkelerle görüşülerek karşılıklı takvimlerle mutabık kalınmaya çalışıldı. Bu ülkelerden uçuşların yapıldığı dönemde bulaşın, vaka durumun ne olduğunu haklı olarak bilmek istiyoruz, yani test yapmak istiyoruz.
  • Bizi yanıltan daha doğrusu yanlış algıyı oluşturan oranın yüksekliği. 1 Nisan sonrası 65 yaş üstü büyüklerimize kısıtlama uygulandı. 1 Nisan öncesi toplam vakanın içindeki 65 yaş üstü oranı yüzde 15.7 idi. Kısıtlama sonrası ise 65 yaş üstü bu oran yüzde 7.5'a düştü. Yani yarı yarıya azalmış oldu. Eğer aynı şekilde 15.7 şeklinde devam ediyor olsa idi o durumda bu sayı iki katına kadar hayatını kaybeden vatandaşımızın olmasıyla sonuçlanabilirdi. Sayı 8-9 bin belki 10 binlere yakındı. 65 yaş üstü kısıtlamadan son derece büyük fayda gördüğümüzü özellikle söylemek istiyorum. 65 yaş üstü ve kronik hastalıklara özel önem vermiş olmamızdan Türkiye'nin elde ettiği başarıyı DSÖ yeni yeni fark ediyor.
  • Toplum Bilimi Kurulu özellikle bizim ikinci dönem; yani normalleşme, yeni normal, kontrollü sosyal hayat olarak adlandırdığımız bu dönem için çok büyük bir fonksiyon ifa ediyor. Bilim Kurulumuz daha çok tıbbi boyutuyla fonksiyon gördü, görmeye devam edecek. Bundan sonraki süreçte vatandaşımızın, 20 yaş altı, 65 yaş üstü uzun süre içeride kalmış olmaları başta olmak üzere, psikolojik ve sosyolojik etkilerini de konuşacağımız, değerlendireceğimiz dönem olduğunu görüyoruz. Bu etkileri görmek istiyoruz. Bunu psikolog, psikiyatr, sosyolog, ilahiyatçı dahil olmak üzere bu sürecin irdeleneceği dönem olarak biliyoruz. Toplum Bilimi kurulumuzdan beklentilerimiz var. Önümüzdeki hafta daha net ve doyurucu yapılanları aktaracağız.

'İstanbul, İzmir gibi illerimizde vaka sayısının azalmaya başladığını söyleyebiliriz'

  • Genel olarak söylemem gerekirse; özellikle vaka sayısının yüzde 60 oranında olduğu İstanbul'u biliyoruz. İstanbul, İzmir gibi illerimizde vaka sayılarının azaldığını, hastane yükünün azaldığını rahat söyleyebiliriz. Her geçen gün özellikle 1 Haziran sonrası dahil olmak üzere Orta AnadoluDoğu ve Güneydoğu Anadolu'da giderek kısmi artışın olduğunu söyleyebiliriz. Hareketlililiğin getirdiği, maske kullanmamak noktasını gösteren bir durum. Kültürel, sosyal, nişan gibi benzer etkinlikler sonrası artışın daha fazla olduğunu görüyoruz. Buralarda filyasyon çalışmalarımızı yoğunlaştırmış durumdayız. Vatandaşımız daha hassas davranmasını, tedbirler konusunda katı davranmak zorunda olduğumuzu söylemek istiyorum. Ankara'da bugün itibariyle düşüşe geçmiş oldu. Konyamızda aynı şekilde bir fabrika ve iki yerleşim yerinde yapılan tarama sonrası bir yükselişin olduğunu gördük, bugün itibariyle Konya'da düşüşün olduğunu söyleyebiliriz. Özellikle toplu alanlarda, sosyal, kültürel durumlarda mutlaka mesafe kuralına, herkesin maskeli olmasını, el hijyenini mutlak surette dikkat etmemizin altını çizerek vatandaşımıza hatırlatmak istiyorum.
  • Tedbirli olmazsak daha üzücü sonuçlar karşımıza çıkabilir. Herkesin üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmesi gerektiğini belirtiyoruz. Kimsenin bu noktada farklı davranmaya hakkının olmadığını söylemek istiyorum. Toplum olarak birbirimizi, yumuşak, olması gereken bir dille uyarmamız gerektiğini de belirtiyorum.
  • Biz aslında 65 yaş üstü büyüklerimizin bu dönemde özellikle korumak amaçlı bir uygulamayı sürdürdük. Çünkü 65 yaş üstü direncin düşüklüğüne bağlı olarak istemediğimiz sonuçların olduğunu biliyoruz. Uzun süreli içeride kalmanın getirdiği birtakım sorunların olduğunu biliyoruz. Bir hareketliliğin belli saatlerde sağlanması gerekiyor. 10 saat gibi zaman diliminin hepsini dışarıda kullanmaları gerekmiyor. Kimisi güneşli günler, kimisi işlerini takip etmek için günün belli saatlerini kullanabilme çerçevesinde geliştirilmiştir.

'Hafta sonu sokağa çıkma kısıtlaması, hükümetimizin bir kararıydı'

  • Hafta sonu sokağa çıkma kısıtlaması, hükümetimizin bir kararıydı. Özellikle bu çerçevede Bilim Kurulumuzun gündemine gelmemişti. Bilim Kurulumuz da hareket serbestliğinin büyüklerimiz için gerekli olduğunu söylemişti. Bu çerçevede sayın Cumhurbaşkanımız toplumdaki genel beklenti doğrultusunda bütün detayları ile iptal kararını açıkladı. Yani daha önce alınan hükümet kararıydı, toplumdaki beklentiler doğrultusunda sayın Cumhurbaşkanımız hepimize tüm detaylarıyla açıkladı.

  • Pandemi döneminde bizim 1 milyon 100 bine yakın sağlık çalışanımızı fedakar ve özverili gayretinden sonra artık şiddet olayların sonlanması gerektiğine inanıyorum. Sağlık çalışanlarımızın böyle bir şiddet olayıyla karşı karşıya kalmış olması kabul edilebilir bir olay değildir. Bununla ilgili yüce yargımız hassasiyeti daha önemli ortaya koyar diye söylemek istiyorum. Erken dönemde salıverildikleri şekliyle haber oldu. Ben yüce yargımızın bu konuda gereğini yapacağına, vicdanları rahatlatacağına olan beklentimizi tekrarlamak istiyorum.

  • Antikor çalışma çok önemsediğimiz çalışma. DSÖ Avrupa Bölge Direktörü ile bir karşılıklı dönemi değerlendirme görüşmemiz oldu. Uzun süreli bir video konferans görüşmesi oldu. Bu konudan bahsettim. Avrupa'da bu denli büyük çapta çalışma olmadığını sonuçlarını merakla beklediklerini söyledi. Bu testin kimlere yapılacağı şu an belli. Sadece PCR değil kan örneklerine de bakılmış olacak. Bütün Türkiye için bu planlandı. Şu an 8 ilde başlandı, yarın 5 il planlanmış olacak. İki hafta içerisinde 81 ilde bitmiş olacak. Toplumdaki bağışıklık durumumuzun düzeyini il il, bölge bölge bitirmiş olacağız. Aktif vaka oranımızın ne olduğunu görmüş olacağız. Sürü bağışıklığının ne kadar gerçekçi olup olmadığını da görmüş olacağız. Sonuçlar çıkınca bunu daha net Bilim Kurulumuzla tartışmış oluruz. Gerçekten dünyaya örnek olacak bir çalışma olduğunu bilelim. Bunun sonuçlarını çok tartışacağımızı, yayın haline getireceğimizi söyleyebilirim.

'Birçok tedaviyi iyi biliyoruz'

  • Bilimsel veri ile tabii ki normalleşme dönemini oluşturmaya çalışıyoruz. Virülansın değişikliği ile normalleşmeye geçilecek diye bir durum yok. Vaka sayısının azalması, hastane yükünün düşmesi ve özellikle vefat sayılarının azalmış olmasıyla normalleşme dönemine geçmiş oluyoruz. Virülansın azalmış olması bizi sevindirir. Şu ana kadar virülansın azaldığına dair dünyada ortaya konmuş bir çalışma yok. Virüsün nasıl bir virüs olduğunu, bulaşın nasıl olduğunu, tedavide sonuç aldığımız ilaç ve benzeri yaklaşımlar olduğunu, bunlardan fayda gördüğümüzü daha önce söylemiştim. Erken dönemde ilaca ne zaman başladığını biliyoruz. Birçok tedaviyi iyi biliyoruz ve sonuç aldığımızı biliyoruz. Şu anda virülansla ilgili bir sonuç elde edilmediğini biliyoruz.

  • Kronik hastalarla ilgili aslında daraltılmadı. Merkezden, e-nabız üzerinden özellikle direnci düşük olan, insülin tedavisi gören, kemoterapi gören hasta grubunu tanımladık. O çerçevede idari izinli sayılmalarını, 65 yaş üstü şeklinde planlamış olduk. İstismar edilmesini istemedik.

  • Toplum büyüklerimizin topluma bu anlamda örnek olması için özellikle daha hassasiyetle maske ve mesafe kuralına uymalarını bekliyoruz. Teşekkür ediyorum.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve kirsehirhaberturk.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.