Yasin Öztekin'in Bilinmeyen Öyküsü

SAĞLIK 09.09.2020 - 23:59, Güncelleme: 05.05.2023 - 17:12
 

Yasin Öztekin'in Bilinmeyen Öyküsü

Muzaffer Ayna Kara Odatv'de Yasin Öztekin ve koronavirüse yenik düşerek hayatını kaybeden babası Alaaddin Öztekin ile ilgili bir yaz kaleme aldı.

Geçtiğimiz günlerde  GS ve Göztepe’den sonra geçen sezonun devre arasında Sivasspor’a geçen milli futbolcu Yasin Öztekin’in babası Alaaddin Öztekin’in hayatını covid-19’dan kaybettiği haberini okumuştuk. Değerli futbolcu kardeşimiz Yasin’e buradan bir kez daha sabır ve başsağlığı diliyorum. İlk bakışta Alaaddin Öztekin’in ölüm haberi “Yasin’in babası” olmasaydı gazetede yer alamazdı gibi değerlendirilebilir. Ancak, olay çok daha başka… Çünkü, Alaaddin Öztekin, Yasin’i elinden tutup futbolcu yapan ilk antrenörü aynı zamanda.   ALMANYA ACI VATAN   Hikaye, Almanya’da başlıyor. 160’ların sonları, 70’lerin başları acı vatan Almanya’ya göç yıllarıdır.  Alaaddin Öztekin de birçok hemşehrisi gibi Kırşehir’in Çiçekdağı ilçesine bağlı köyünden 1971’de ekmek peşine düşüp Almanya’da alır soluğu. Şu iş bu iş derken 1977’de bir maden ocağında çalışmaya başlar. Bu arada evlenir ve 1987’de Yasin dünyaya gelir.   MADENDEKİ GÖÇÜKLE DEĞİŞEN HAYAT   Yerin altındaki maden ocağında 19 yıl süreyle kazma sallayan Alaaddin Öztekin, 1996’da madencilerin kaderini yaşar; madendeki göçüğün altında kalır, acil ameliyata alınır ve hayatı kurtulur ama gözleri ciddi olarak zarar görmüştür. Gözlerinde hasar oluşan ve görme yetisini ciddi olarak kaybeden Alaaddin Öztekin malulen emekli olmuştur. Artık emekli madenci Alaaddin’i hayata başlayan yeni bir şey vardır; hayata küsmek yerine oğlu Yasin’in futbolculuk hayalini gerçekleştirmek… Almanya’da futbol oynayan Özcan Arkoç’lar, Erhan Önal’lar, İlyas Tüfekçi’ler gibi neden olmasındı Yasin de?..     BABANIN ŞANSSIZLIĞI OĞLUNUN ŞANSI OLDU   Alaaddin Öztekin’in gözleri yüzünden emekliye ayrılması, aynı zamanda oğlu Yasin’in şansı oldu. Tüm zamanını ona ayırdı. Göçk altında kalmayıp çalışma hayatı devam etse Yasin’e zaman ayıramayacaktı. Şimdi hayatta tek hedefi vardı; oğlunun bir gün herkesin takdir edeceği bir insan ve futbolcu olması. Böylece bir baba olarak oğluna adar kendisini; varsa yoksa onun kişiliği,  antrenmanları, maçları… Aladdin Öztekin, mahallede kurduğu futbol okulunda Yasin’in küçük yaşlardaki ilk antrenörü olur. Yasin’le birlikte diğer Türk ailelerinin futbola meyilli çocuklarını da eğitir. Yasin göz doldurur ve Borussia Dortmund altyapısında eğitim almaya devam eder. Giderek Yasin’in profesyonel futbol macerası Türkiye’ye yönelince aile yarı yarıya Almanya-Türkiye arasında yaşamaya devam eder. Çiçekdağı, iyi gelmektedir Alaaddin Öztekin’e. Bu kasabayı ilk defa üniversite arkadaşım, oradan çıkıp İstanbul’a gelen ve sonradan balet olan Ahmet Eroğlu sayesinde duymuştum.   GOLLERİ GÖREMESE DE YAŞAR   Yasin’in babası gündelik işlerini görebilse de statta veya televizyonda maçları izleyemez gözlerindeki hasar nedeniyle, sahayı tam göremez. Haliyle yetişmesinde katkısı olan oğlunu izleyememekten üzülmektedir. Ancak giderek bu duruma alışır, oğlunun attığı golleri göremese de o sırada orada olmak, hissetmekten keyif almaya başlar. Yasin gol attığında görmeyen gözlerinden yaşlar gelir. Çok duygulanır. Yasin’le babasının bir de uğuru vardır; Yasin, her gittiği takımdaki maçta giydiği ilk ıslak formasını babasına hediye eder. Alaaddin Öztekin, madendeki göçükten kurtulsa da yıllar sonra henüz genç denilebilecek bir yaşta, 58-59’unda covid 19’a yenik düşer. O gün İstanbul’daki bir turnuvada FB-Sivasspor karşılaşacaktır ve Yasin de ilk onbirde forma giyecektir ancak ölüm haberi gelir ve Yasin babasının hazin durumuyla karşı karşıya kalır. Cem Karaca’nın Dervişan’la seslendirdiği “Maden Ocağı’nın Dibinde” şarkısı vardı Alaaddin Öztekin’in madende kazma salladığı yıllarda… “Maden ocağının dibinde / Maden ocağının dibinde / Hava yok, ışık yok / Maden ocağının dibinde…” sözleriyle ilerleyen ve madendeki emekçilerin gerçeğini haykıran o unutulmaz şarkıyı hatırlatarak son verelim yazıya… Muzaffer Ayhan Kara
Muzaffer Ayna Kara Odatv'de Yasin Öztekin ve koronavirüse yenik düşerek hayatını kaybeden babası Alaaddin Öztekin ile ilgili bir yaz kaleme aldı.

Geçtiğimiz günlerde  GS ve Göztepe’den sonra geçen sezonun devre arasında Sivasspor’a geçen milli futbolcu Yasin Öztekin’in babası Alaaddin Öztekin’in hayatını covid-19’dan kaybettiği haberini okumuştuk. Değerli futbolcu kardeşimiz Yasin’e buradan bir kez daha sabır ve başsağlığı diliyorum. İlk bakışta Alaaddin Öztekin’in ölüm haberi “Yasin’in babası” olmasaydı gazetede yer alamazdı gibi değerlendirilebilir. Ancak, olay çok daha başka… Çünkü, Alaaddin Öztekin, Yasin’i elinden tutup futbolcu yapan ilk antrenörü aynı zamanda.

 

ALMANYA ACI VATAN

 

Hikaye, Almanya’da başlıyor.

160’ların sonları, 70’lerin başları acı vatan Almanya’ya göç yıllarıdır.  Alaaddin Öztekin de birçok hemşehrisi gibi Kırşehir’in Çiçekdağı ilçesine bağlı köyünden 1971’de ekmek peşine düşüp Almanya’da alır soluğu. Şu iş bu iş derken 1977’de bir maden ocağında çalışmaya başlar. Bu arada evlenir ve 1987’de Yasin dünyaya gelir.

 

MADENDEKİ GÖÇÜKLE DEĞİŞEN HAYAT

 

Yerin altındaki maden ocağında 19 yıl süreyle kazma sallayan Alaaddin Öztekin, 1996’da madencilerin kaderini yaşar; madendeki göçüğün altında kalır, acil ameliyata alınır ve hayatı kurtulur ama gözleri ciddi olarak zarar görmüştür. Gözlerinde hasar oluşan ve görme yetisini ciddi olarak kaybeden Alaaddin Öztekin malulen emekli olmuştur.

Artık emekli madenci Alaaddin’i hayata başlayan yeni bir şey vardır; hayata küsmek yerine oğlu Yasin’in futbolculuk hayalini gerçekleştirmek… Almanya’da futbol oynayan Özcan Arkoç’lar, Erhan Önal’lar, İlyas Tüfekçi’ler gibi neden olmasındı Yasin de?..

 

 

BABANIN ŞANSSIZLIĞI OĞLUNUN ŞANSI OLDU

 

Alaaddin Öztekin’in gözleri yüzünden emekliye ayrılması, aynı zamanda oğlu Yasin’in şansı oldu. Tüm zamanını ona ayırdı. Göçk altında kalmayıp çalışma hayatı devam etse Yasin’e zaman ayıramayacaktı. Şimdi hayatta tek hedefi vardı; oğlunun bir gün herkesin takdir edeceği bir insan ve futbolcu olması. Böylece bir baba olarak oğluna adar kendisini; varsa yoksa onun kişiliği,  antrenmanları, maçları…

Aladdin Öztekin, mahallede kurduğu futbol okulunda Yasin’in küçük yaşlardaki ilk antrenörü olur. Yasin’le birlikte diğer Türk ailelerinin futbola meyilli çocuklarını da eğitir. Yasin göz doldurur ve Borussia Dortmund altyapısında eğitim almaya devam eder.

Giderek Yasin’in profesyonel futbol macerası Türkiye’ye yönelince aile yarı yarıya Almanya-Türkiye arasında yaşamaya devam eder. Çiçekdağı, iyi gelmektedir Alaaddin Öztekin’e. Bu kasabayı ilk defa üniversite arkadaşım, oradan çıkıp İstanbul’a gelen ve sonradan balet olan Ahmet Eroğlu sayesinde duymuştum.

 

GOLLERİ GÖREMESE DE YAŞAR

 

Yasin’in babası gündelik işlerini görebilse de statta veya televizyonda maçları izleyemez gözlerindeki hasar nedeniyle, sahayı tam göremez. Haliyle yetişmesinde katkısı olan oğlunu izleyememekten üzülmektedir. Ancak giderek bu duruma alışır, oğlunun attığı golleri göremese de o sırada orada olmak, hissetmekten keyif almaya başlar. Yasin gol attığında görmeyen gözlerinden yaşlar gelir. Çok duygulanır. Yasin’le babasının bir de uğuru vardır; Yasin, her gittiği takımdaki maçta giydiği ilk ıslak formasını babasına hediye eder.

Alaaddin Öztekin, madendeki göçükten kurtulsa da yıllar sonra henüz genç denilebilecek bir yaşta, 58-59’unda covid 19’a yenik düşer. O gün İstanbul’daki bir turnuvada FB-Sivasspor karşılaşacaktır ve Yasin de ilk onbirde forma giyecektir ancak ölüm haberi gelir ve Yasin babasının hazin durumuyla karşı karşıya kalır.

Cem Karaca’nın Dervişan’la seslendirdiği “Maden Ocağı’nın Dibinde” şarkısı vardı Alaaddin Öztekin’in madende kazma salladığı yıllarda…

“Maden ocağının dibinde / Maden ocağının dibinde / Hava yok, ışık yok / Maden ocağının dibinde…” sözleriyle ilerleyen ve madendeki emekçilerin gerçeğini haykıran o unutulmaz şarkıyı hatırlatarak son verelim yazıya…

Muzaffer Ayhan Kara

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve kirsehirhaberturk.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.