Hasan ve Şeyma Cinayetinde Zanlılar Birbirini Suçladı

GÜNDEM 25.11.2022 - 20:37, Güncelleme: 05.05.2023 - 17:12
 

Hasan ve Şeyma Cinayetinde Zanlılar Birbirini Suçladı

Kırşehir'de kaybolduktan sonra öldürüldükleri belirlenen Hasan Aydoğan ile Şeyma Demir cinayetinde katil zanlıları duruşmada birbirilerini suçlayarak kendilerini aklamaya çalıştılar.Zanlıların verdikleri ifadeler ise kan dondurdu.

Kırşehir Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmaya sanıklar Sami Aydoğan ve Şefik Ekici, SEBGİS üzerinden bulundukları cezaevinden bağlandı. Sanık savunmalarını alan mahkeme heyeti işlenen cinayetin ayrıntılarını dinledi. Sanıklar Sami Aydoğan ve Şefik Ekici, mahkeme de işlenen cinayetle ilgili birlerini suçladı.   SANIK ŞEFİK EKİCİ'NİN SAVUNMASI : Sami nöbet arkadaşımdı.Olayın olduğu gün nakliye aracı bulmak için çıktık.Arı kovanlarını satacaktık.Biz sanayide iken koyun almak için oraya bir bakalım diye ısrar etti.Aracı o bölgeye sürdü.Giderken çocukların aracını gördü ve ‘’Bunlar ne yapıyor? ‘’ dedi.Ben de ne yapıyorlarsa yapsınlar dedim.Beni dinlemeyerek aracın yanına gitti.''Ben polisim'' diyerek çocukları araçtan indirerdi ve bulunduğumuz araca bindirdi.Kız, ‘’sizin ananız bacınız yok mu?’’ dedikten sonra Sami cinnet geçirdi.Sol tarafında silah vardı herkesi susturdu. Oğlanla beni araçtan indirdi.Sol camın hizasında olacak şekilde bizi uzaklaştırdı.''Ben gelin demeden gelmeyin'' dedi.Ben korkarak ''yapma etme'' dedim.Araçtan bağrışma sesi geliyordu.Kız, ‘’Bana tecavüz ediyor yardım edin’’ diyordu.Sami, 5-6 dakika sonra araçtan çıktı.Anlık şekilde kızı getirdi ve direk kafasına 1 el sıktı.İkisinin de kıyafeti üzerindeydi.Hasan’ın yanındaydım.1-2 adım attım yere çöktüm hemen Hasan’a ateş etti.Dondum kaldım, hiçbirşey yapamadım.Hasan’ın yanına gelerek 1 el daha ateş etti.Daha sonra kızın yanına giderek 1 el de ona ateş etti.Ben ellerimi kafamın arasına aldım.Cinnet geçiriyordu.Arabaya gitti 2 tane eldiven çıkardı.Birini kendi aldı, diğerini ise bana verdi.Gidelim yapma etme dedim.Çocuklara elimi uzatamadım.Salak salak konuşma deyip eldivenleri giyi.Kızın ayaklarından tutturdu, o da ellerinden tuttu.Silahla tehdit ederek erkeği zorla tutmamı istedi.Kalankaldı Köyü’nden Kortulu’ya gitti.Aracı direk ırmağa sürdü.Önce kızı sonra erkeği zorla indirtti.Yapmazsan seni de vururum dedi.Arabada kıza ne yaptığını sorduğumda ‘’hiçbirşey yapmadım sadece konuştum’’ dedi ama kızın cinsel organına kolonya döktü.Cesetleri başkalarının bulmasını istemediği için taşın altına sakladı.’’ sözlerini sarfetti. Şefik Ekici,  Hasan ve Şeyma’yı ırmağa attıktan sonra Sami Aydoğan’ın aracını Bağbaşı TOKİ’ye sürdüğünü ve kendisine silah zoruyla toz deterjan ve ıslak mendil aldırdığını ileri sürdüğü beyanında ifadelerini şöyle sürdürdü ; Terme Otelin altında çeşmeye çekti.Aracı boşalttı ve yıkadı.Saat 9 civarı beni evime bıraktı.Olaydan 2 gün sonra, nöbete gittik.Bunu konuşturmaya çalıştım.Nöbetten çıktığımız gün eve çağırdım.Atatürk İlkokulu’nun oradaki parkta konuşturdum ve ses kaydı aldım.Ben olayı polise anlatacaktım ama polisler evime geldi.Olayın o olup olmadığını sordum ve polislere olayı A’dan Z’ye anlattım.   SANIK SAMİ AYDOĞAN'IN SAVUNMASI : Sinirsel bir rahatsızlığı olmadığını ve 9 yıldır belediyede özel güvenlik görevlisi olarak çalıştığını belirten Sami Aydoğan ise savunmasında, ‘’ Biz mazot hırsızlığından beraat ettik.O olay nedeni ile bizi farklı yerlerde görevlendirmişlerdi.Şefik Ekici ile beraber gezerdik.Kendisi aynı zamanda tarihi eserleri götürüp Kayseri’de satıyordu.Olay günü beni aradı.Benim evime geldi ve kız arkadaşı ile buluşacağını söyleyerek arabamı istedi.Ben de geleyim dedim.Yoldan aldım tekrar evine geçti üzerini değişti.Simit ve poğaça aldı.Daha sonra kıvırcık saçlı bir kızla buluştu ve Şeyma’nın yerini öğrenerek kendisine 150-200 TL civarında para verdi.Bana daha önce Şeyma ile Kentpark’ta tanıştığını ve adının Pınar Şeyma olduğunu söyledi.1-1,5 saat oyalandık.Kızın yerini bulduğunu ve barışma ihtimali olduğunu söyledi.Daha önce ilişkisi olduğu bayanın başkasıyla evlenmesi nedeniyle de kafası allak bullaktı.Belki düzelir diye hacılara hocalara götürdüm.Doğru yola getiririm diye uğraştım’’ diye konuştu. Kendisinin Boztepeli olması nedeniyle o bölgeyi bilmediğini belirten Aydoğan, sözlerini şu şekilde sürdürdü ; Bana yolları tarif ederek aracımı o bölgeye sürdürdü.Daha sonra aracı gördü.Karşıki tepedeler dedi geri geri geldim.Oğlum sana kız mı yok dedim.Onlar şehre bakan yöne doğru duruyorlardı ben de onların istikametinin tam tersine şoför kapıları yan yana gelecek şekilde durdum.Çocukların yanına gittikten sonra silahı çıkardı.Hasan’ın sol eline kızın ise sağ eline kelepçe takarak birbirlerine bağladı.Bizi araca bindirdi.Benim kelepçem kılıfından çıkmadı.Kız bunun kim olduğunu biliyordu.Şefik’in anlattığı kadar biliyorum.Kentpark’ta tanışmış.Hasan, ‘’bunlar kim?’’ diye sordu.Kız, ‘’eski bir tanıdığım’’ dedi.Daha sonra aracı şu bölgeye sür dedi.Gittik ve dördümüzü de araçtan indirdi.Şefik kıza, ‘’Bir umut var mı?’’ diye sordu.Kız da ‘’hiç sevmedim’’ dedi.Kıza 1 el ateş etti.Kız benim montumu tuttu.Bana ‘’çekil’’ diyerek kıza ateş etti.Kızla birlikte ben de yere düştüm.Şefik yanıma geldi elimi, ağzımı sildi.Daha sonra oğlana ateş etti.Kafasının ön kısmından vurdu.Uzun süre suda kaldığı için adli tıp arkadan vurulduğunu tespit edebildi.Oğlana 2 el ateş etti.Kıza 1 el daha ateş etti.Bunları götürüp Kızılırmak’a atalım dedi.Aracın arkasındaki şahsi eşyalarımı arka koltuğa aldı.Kızı ve oğlanı bagaja koyduk.Telefonlarımızı, ‘’bu tarla bizim sinyal takibi yapamazlar’’ deyip sakladı.Toprak yoldan ırmağın kenarına geldik.Arabanın bagajı koyun kesmiş gibi olmuştu.Önce oğlanı daha sonra ise kızı sürükleyerek dereye attı.Ben sersemlemiş şekilde izliyordum.Suyun debisi yüksek olduğu için ikisini de aldı götürdü.Daha sonra suyun kenarında bir sigara yaktı. Telefonları almaya gittik.Sinyal takibi yapamasınlar diye telefonları açmadık.Şefik bugün yarın yakalanacaksın dedim.Çocuklar suçsuz yere öldürüldü.Ben hiç iyi değilim, banyoya girmem lazım, beni eve bırak dedi.Ablasıyla kalıyordu.Islak mendille silahın her tarafını mendille temizledi.Silah sende dursun ben yarın senden alırım, ablam şüphelenmesin dedi.Daha sonra acil çay içmemiz gerekiyor diyerek beni çapırdı.Yanına gittim Arabaya geldi ve sür dedi.Telefonları bagaja koydurdu.Ses kaydımı diğer telefonundan ses kaydı aldı deme ki ama ben o konuşmada ‘’ çocukları suçsuz yere öldürdün, beni de bu işin içine soktun’’ dedim.Çocuklarımın üstüne yemin ederim ben o çocuklara dokunmadım’’ diye kendini savundu.   MAHKEME 20 ARALIK'A ERTELENDİ Duruşma salonunda müşteki avukatı, mendil üzerinden alınan DNA örneklerinde Sami Aydoğan’ın sperm örneğine rastlandığını kaydetti.Aydoğan’ın avukatı ise söz konusu rapora itirazda bulunarak raporların yeniden düzenlenmesi talebinde bulundu.Mahkeme Başkanı söz konusu talepleri reddetti.   Savcı, mütalaasında ise Hasan Aydoğan’ın ateş edilerek yaralanma sonucu, Şeyma’nın ise vurulduktan sonra ırmağa atılmak suretiyle  boğularak hayatını kaybettiğini bu nedenle her iki sanığında 2 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasıyla cezalandırılmaların ve ayrıca her iki sanığında cinsel saldırı suçundan cezalandırılmalarını talep ederek tutukluluk hallerinin devamını talep etti.   Mahkeme Başkanı ise tarafların süre talebini göz önünde bulundurarak duruşmanın 20 Aralık Salı gününe ertelenmesine karar verdi.
Kırşehir'de kaybolduktan sonra öldürüldükleri belirlenen Hasan Aydoğan ile Şeyma Demir cinayetinde katil zanlıları duruşmada birbirilerini suçlayarak kendilerini aklamaya çalıştılar.Zanlıların verdikleri ifadeler ise kan dondurdu.

Kırşehir Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmaya sanıklar Sami Aydoğan ve Şefik Ekici, SEBGİS üzerinden bulundukları cezaevinden bağlandı. Sanık savunmalarını alan mahkeme heyeti işlenen cinayetin ayrıntılarını dinledi. Sanıklar Sami Aydoğan ve Şefik Ekici, mahkeme de işlenen cinayetle ilgili birlerini suçladı.

 

SANIK ŞEFİK EKİCİ'NİN SAVUNMASI :

Sami nöbet arkadaşımdı.Olayın olduğu gün nakliye aracı bulmak için çıktık.Arı kovanlarını satacaktık.Biz sanayide iken koyun almak için oraya bir bakalım diye ısrar etti.Aracı o bölgeye sürdü.Giderken çocukların aracını gördü ve ‘’Bunlar ne yapıyor? ‘’ dedi.Ben de ne yapıyorlarsa yapsınlar dedim.Beni dinlemeyerek aracın yanına gitti.''Ben polisim'' diyerek çocukları araçtan indirerdi ve bulunduğumuz araca bindirdi.Kız, ‘’sizin ananız bacınız yok mu?’’ dedikten sonra Sami cinnet geçirdi.Sol tarafında silah vardı herkesi susturdu.

Oğlanla beni araçtan indirdi.Sol camın hizasında olacak şekilde bizi uzaklaştırdı.''Ben gelin demeden gelmeyin'' dedi.Ben korkarak ''yapma etme'' dedim.Araçtan bağrışma sesi geliyordu.Kız, ‘’Bana tecavüz ediyor yardım edin’’ diyordu.Sami, 5-6 dakika sonra araçtan çıktı.Anlık şekilde kızı getirdi ve direk kafasına 1 el sıktı.İkisinin de kıyafeti üzerindeydi.Hasan’ın yanındaydım.1-2 adım attım yere çöktüm hemen Hasan’a ateş etti.Dondum kaldım, hiçbirşey yapamadım.Hasan’ın yanına gelerek 1 el daha ateş etti.Daha sonra kızın yanına giderek 1 el de ona ateş etti.Ben ellerimi kafamın arasına aldım.Cinnet geçiriyordu.Arabaya gitti 2 tane eldiven çıkardı.Birini kendi aldı, diğerini ise bana verdi.Gidelim yapma etme dedim.Çocuklara elimi uzatamadım.Salak salak konuşma deyip eldivenleri giyi.Kızın ayaklarından tutturdu, o da ellerinden tuttu.Silahla tehdit ederek erkeği zorla tutmamı istedi.Kalankaldı Köyü’nden Kortulu’ya gitti.Aracı direk ırmağa sürdü.Önce kızı sonra erkeği zorla indirtti.Yapmazsan seni de vururum dedi.Arabada kıza ne yaptığını sorduğumda ‘’hiçbirşey yapmadım sadece konuştum’’ dedi ama kızın cinsel organına kolonya döktü.Cesetleri başkalarının bulmasını istemediği için taşın altına sakladı.’’ sözlerini sarfetti. Şefik Ekici,

 Hasan ve Şeyma’yı ırmağa attıktan sonra Sami Aydoğan’ın aracını Bağbaşı TOKİ’ye sürdüğünü ve kendisine silah zoruyla toz deterjan ve ıslak mendil aldırdığını ileri sürdüğü beyanında ifadelerini şöyle sürdürdü ;

Terme Otelin altında çeşmeye çekti.Aracı boşalttı ve yıkadı.Saat 9 civarı beni evime bıraktı.Olaydan 2 gün sonra, nöbete gittik.Bunu konuşturmaya çalıştım.Nöbetten çıktığımız gün eve çağırdım.Atatürk İlkokulu’nun oradaki parkta konuşturdum ve ses kaydı aldım.Ben olayı polise anlatacaktım ama polisler evime geldi.Olayın o olup olmadığını sordum ve polislere olayı A’dan Z’ye anlattım.

 

SANIK SAMİ AYDOĞAN'IN SAVUNMASI :

Sinirsel bir rahatsızlığı olmadığını ve 9 yıldır belediyede özel güvenlik görevlisi olarak çalıştığını belirten Sami Aydoğan ise savunmasında, ‘’ Biz mazot hırsızlığından beraat ettik.O olay nedeni ile bizi farklı yerlerde görevlendirmişlerdi.Şefik Ekici ile beraber gezerdik.Kendisi aynı zamanda tarihi eserleri götürüp Kayseri’de satıyordu.Olay günü beni aradı.Benim evime geldi ve kız arkadaşı ile buluşacağını söyleyerek arabamı istedi.Ben de geleyim dedim.Yoldan aldım tekrar evine geçti üzerini değişti.Simit ve poğaça aldı.Daha sonra kıvırcık saçlı bir kızla buluştu ve Şeyma’nın yerini öğrenerek kendisine 150-200 TL civarında para verdi.Bana daha önce Şeyma ile Kentpark’ta tanıştığını ve adının Pınar Şeyma olduğunu söyledi.1-1,5 saat oyalandık.Kızın yerini bulduğunu ve barışma ihtimali olduğunu söyledi.Daha önce ilişkisi olduğu bayanın başkasıyla evlenmesi nedeniyle de kafası allak bullaktı.Belki düzelir diye hacılara hocalara götürdüm.Doğru yola getiririm diye uğraştım’’ diye konuştu.

Kendisinin Boztepeli olması nedeniyle o bölgeyi bilmediğini belirten Aydoğan, sözlerini şu şekilde sürdürdü ;

Bana yolları tarif ederek aracımı o bölgeye sürdürdü.Daha sonra aracı gördü.Karşıki tepedeler dedi geri geri geldim.Oğlum sana kız mı yok dedim.Onlar şehre bakan yöne doğru duruyorlardı ben de onların istikametinin tam tersine şoför kapıları yan yana gelecek şekilde durdum.Çocukların yanına gittikten sonra silahı çıkardı.Hasan’ın sol eline kızın ise sağ eline kelepçe takarak birbirlerine bağladı.Bizi araca bindirdi.Benim kelepçem kılıfından çıkmadı.Kız bunun kim olduğunu biliyordu.Şefik’in anlattığı kadar biliyorum.Kentpark’ta tanışmış.Hasan, ‘’bunlar kim?’’ diye sordu.Kız, ‘’eski bir tanıdığım’’ dedi.Daha sonra aracı şu bölgeye sür dedi.Gittik ve dördümüzü de araçtan indirdi.Şefik kıza, ‘’Bir umut var mı?’’ diye sordu.Kız da ‘’hiç sevmedim’’ dedi.Kıza 1 el ateş etti.Kız benim montumu tuttu.Bana ‘’çekil’’ diyerek kıza ateş etti.Kızla birlikte ben de yere düştüm.Şefik yanıma geldi elimi, ağzımı sildi.Daha sonra oğlana ateş etti.Kafasının ön kısmından vurdu.Uzun süre suda kaldığı için adli tıp arkadan vurulduğunu tespit edebildi.Oğlana 2 el ateş etti.Kıza 1 el daha ateş etti.Bunları götürüp Kızılırmak’a atalım dedi.Aracın arkasındaki şahsi eşyalarımı arka koltuğa aldı.Kızı ve oğlanı bagaja koyduk.Telefonlarımızı, ‘’bu tarla bizim sinyal takibi yapamazlar’’ deyip sakladı.Toprak yoldan ırmağın kenarına geldik.Arabanın bagajı koyun kesmiş gibi olmuştu.Önce oğlanı daha sonra ise kızı sürükleyerek dereye attı.Ben sersemlemiş şekilde izliyordum.Suyun debisi yüksek olduğu için ikisini de aldı götürdü.Daha sonra suyun kenarında bir sigara yaktı.

Telefonları almaya gittik.Sinyal takibi yapamasınlar diye telefonları açmadık.Şefik bugün yarın yakalanacaksın dedim.Çocuklar suçsuz yere öldürüldü.Ben hiç iyi değilim, banyoya girmem lazım, beni eve bırak dedi.Ablasıyla kalıyordu.Islak mendille silahın her tarafını mendille temizledi.Silah sende dursun ben yarın senden alırım, ablam şüphelenmesin dedi.Daha sonra acil çay içmemiz gerekiyor diyerek beni çapırdı.Yanına gittim Arabaya geldi ve sür dedi.Telefonları bagaja koydurdu.Ses kaydımı diğer telefonundan ses kaydı aldı deme ki ama ben o konuşmada ‘’ çocukları suçsuz yere öldürdün, beni de bu işin içine soktun’’ dedim.Çocuklarımın üstüne yemin ederim ben o çocuklara dokunmadım’’ diye kendini savundu.

 

MAHKEME 20 ARALIK'A ERTELENDİ

Duruşma salonunda müşteki avukatı, mendil üzerinden alınan DNA örneklerinde Sami Aydoğan’ın sperm örneğine rastlandığını kaydetti.Aydoğan’ın avukatı ise söz konusu rapora itirazda bulunarak raporların yeniden düzenlenmesi talebinde bulundu.Mahkeme Başkanı söz konusu talepleri reddetti.

 

Savcı, mütalaasında ise Hasan Aydoğan’ın ateş edilerek yaralanma sonucu, Şeyma’nın ise vurulduktan sonra ırmağa atılmak suretiyle  boğularak hayatını kaybettiğini bu nedenle her iki sanığında 2 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasıyla cezalandırılmaların ve ayrıca her iki sanığında cinsel saldırı suçundan cezalandırılmalarını talep ederek tutukluluk hallerinin devamını talep etti.

 

Mahkeme Başkanı ise tarafların süre talebini göz önünde bulundurarak duruşmanın 20 Aralık Salı gününe ertelenmesine karar verdi.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve kirsehirhaberturk.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.