Yazılı açıklamasında AK Parti iktidarının 19 yıllık tarımsal ekonomi sürecinde Türk Çiftçisini trajik bir noktaya getirdiğini belirten İlhan '' Tarımsal hasılanın milli gelir içindeki yıllar boyu süregelen azalışı bunun en temel göstergesidir. Çiftçinin traktörüne el koyan bir tarım politikası iflas etmiştir. Alım gücü çok düşen orta sınıf üzerine kurgulanan bir ekonomik modelin Türkiye'de geçerliliği kalmamıştır. Üretimden uzaklaşmış bir ülkenin çekirdek enflasyon gibi teknik oyunlarla günü kurtarmaya çalışması ise ne yazık ki nafile bir çabadır. Tarımsal girdi fiyat endeksi (Tarım-GFE) Temmuz'da aylık bazda 1,98 artarken, yıllık bazda 29,38 yükseldi. Böylece, tarımsal girdi endeksi, tüm zamanların en yüksek seviyesini gördü. Tüm bu istatistiki veriler ortada iken tarımsal üretim ve çiftçinin hali ile ilgili toz pembe tablolar çizmek abeste iştigalden öteye gidememektedir'' ifadelerini kullandı.   “HÜKÜMET HÂLÂ ÜÇ MAYMUNU OYNAMAKTADIR!” Ülkenin ve vatandaşın durumuna ilişkin gerçeklerin ortada olduğuna vurgu yapan Metin İlhan sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Bakınız daha geçen hafta Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB), bu konuda yaptığı açıklamada tarımsal girdilerdeki yükselişe dikkat çekerek şu verileri paylaşmıştı: "Son bir yılda, üretici maliyetlerinde önemli ağırlığı olan üre gübresi yüzde 130, DAP gübresi yüzde 155, bazı tarımsal ilaçlar yüzde 60, besi yemi yüzde 55, süt yemi yüzde 57, sertifikalı hububat tohumluğu fiyatları yüzde 63, elektrik fiyatları ise yüzde 56 artmıştır." Hal böyle iken Hükümet hâlâ üç maymunu oynamaktan imtina etmiyor. Ancak takke düştü kel göründü. Borç sarmalındaki çiftçimizin ödeyemediği ve ödeyemeyeceği borcunun çok yüksek faizlerle yapılandırılmasını destekmiş gibi açıklamak çiftçimizin aklıyla alay etmektir. Keşke Sayın Cumhurbaşkanı geçen haftaki Kırşehir ziyaretinde resmî tören alanında toplumun gerçeklerinden uzak köşe başlarını tutmuş insanların kendisine yaptığı methiyeleri değil de halkın ve köylünün yanında olarak vatandaşlarımızın derdini dinleseydi.   ''HİRFANLI'NIN SUYUNU KONYA'YA; HAYALİ YAMULA SULAMA PROJESİNİ KIRŞEHİR'E VERDİLER '' Keşke, sayın Cumhurbaşkanı Kırşehirlilere 2013'ten beri iktidarın yerel kadrolarınca söylenen ve koca bir aldatmacadan ibaret olan Yamula Barajı Kalaba-Seyfe Pompaj Sulama Projesi'nin akıbetini anlatsaydı. Kırşehir sınırları içinde yer alan Hirfanlı Barajı'ndan neden Konya'ya sulamada öncelik tanındığını açıklasaydı. TR71 illeri içinde hayvancılık hususunda uzak farkla ilk sırada yer alan Kırşehir'in neden çok önemli bir tarımsal hibe destek programı olan İPARD'dan yararlanamadığını çiftçilerimize gerekçeleri ile ifade etseydi. İktidar partisinin yerel kadroları Sayın Cumhurbaşkanı'na ekonomik krizin tavan yaptığı bir dönemde bir parti il binası açılışı yaptıracaklarına 2021 yılında hâlâ içme suyu sorunu yaşayan köylere ki KÖYDES ödeneklerinde Kırşehir Türkiye’de sondan ikincidir götürselerdi de içme suyu yaşayan köylüleri dinletselerdi. Konum ve Kırşehir'in gerçekleri nedir bilmeyen beceriksiz bürokratların ve siyasilerin sebep olduğu Kırşehir Valilik binası inşaatı projesinin iptali ile ilgili hazır en üst düzey devlet erkanı şehrimize gelmişken, yerinde bir inceleme ile durumun vahametini Sayın Cumhurbaşkanı'na gösterselerdi. Gönül isterdi ki Bağbaşı TOKİ'de yaşanan mağduriyeti Sayın Cumhurbaşkanı'na anlatıp mevcut kötü durumunu da yerinde inceletselerdi.    “KENDİ SİYASİ İSTİKBALLERİ DIŞINDA BAŞKACA PLÂNLARI OLMAYANLAR KIRŞEHİR'E HİZMET EDEMEZLER!” Aziz Kırşehirliler, Ne yazık ki sadece genel düzeyde değil iktidarın yerel siyasi kadroları da Kırşehir için zerre kadar olumlu bir şey yapamamaktadırlar. Kendi siyasi istikballeri dışında başkaca plânları olmayanlar şehrimize hizmet edemezler. Demokrasi gazisi ve siyasi hafızası çok derin olan şirin Kırşehir halkının kendilerine reva görülen bu zülme gereken cevabı yerel seçimlerde verdiği gibi ilk sandıkta da vereceğinden kimsenin şüphesi olmasın!”