Mustafa Kılıç, ''AKP Kalırsa 13 Milyon Sığınmacı Daha Gelecek''

SİYASET 10.05.2023 - 21:23, Güncelleme: 10.05.2023 - 23:00
 

Mustafa Kılıç, ''AKP Kalırsa 13 Milyon Sığınmacı Daha Gelecek''

Kırşehir Zafer Partisi Milletvekili Adayı Mustafa Kılıç Cacabey Meydanı'nda vatandaşlara hitap etti ve basın açıklamasında bulundu.

Emekli akademisyen Mustafa Kılıç siyasete atılmasındaki ana sebebin Kırşehir'e ahde vefa borcu olduğunu belirttiği açıklamasında sözlerini şu şekilde sürdürdü ;   Benim , daire başkanı olmaya, genel müdür olmaya veya milletvekili olmaya ihtiyacım yok. Zaten emekli bir akademisyenim. Milletime ve Kırşehir’e  hizmet için seçilmeye ihtiyacım var.Milletvekilliği bir meslek değildir, bir hizmet işidir.Uzun yıllardır gerek yurt içinde, gerekse yurt dışında görevim icabı Kırşehir’den uzak kaldım.   Birçok dünya ülkesinde görev yaptım ve gördüm ki, adı il ama, gelişmiş bir köyden farkı olmayan bir Kırşehir ile karşı karşıya kaldığımızı gördüm.Eskiden Kırşehir’de çalışkan, dürüst, ahlaklı, yardımsever ,komşu ve insan ilişkileri kuvvetli , hoşgörülü bir Kırşehir vardı. Son 30 yıldır Kırşehir’e neler oldu da, Kırşehir’de bu güzel değerlerimizi kaybettik, anlaşılır gibi değil.30 yıl önce de Kırşehir’de iş sektörü olarak, Petlas, şeker fabrikası, çemaş, Ahi Tuğla, Türktur  vb. gibi fabrikalar vardı.   30 yıldır bu memlekete çivi çakılıp yeni iş sahaları yapılamazmıydı?  Çarşı esnafımızın yüzü gülmüyor, dükkan kirasını ödeyemiyor, bırakın işçisinin sigortasını yatırmayı, kendi sigortasını bile yatıramıyor, işçi maaşını ödemekte zorlanıyor.Sanayicimiz de aynı dertlerden şikayetçi, hizmet sektörü ise sigortasız işçi alıyor veya ancak 1 kişiyi sigortalayabiliyor, diğer işçilerini ise aylık girdi –çıktı gösterip, az sigorta ödeyebiliyor, bunun adı nedir, bu nasıl bir bozuk düzendir Allah aşkına!   Eskiden 600 haneli bir köyümüzde 2500-3000 kişi yaşardı, o köyün okulu, sağlık ocağı, öğretmeni, hemşiresi, günlük gelen doktoru vardı. Son 30 yıl içerisinde, bundan önceki hükümetlerin yanlış politikalarını eleştirerek 21 yıldır iktidara gelmiş olan hükümetin de, tarım,hayvancılık, ekonomi ve eğitim politikalarının yanlışlığı yüzünden 600 haneli köyümüzün, 100 haneye düşürüldüğüne hep beraber şahit olduk.   Bu 100 haneli köyde, genç nüfusun kalmadığını gördük. Bazı köylerde  ise birkaç genç nüfus var diyebiliriz. Geriye kalanı ise hep yaşlı nüfus olmuş. Onlarda ev kirası ödeyemedikleri için veya şehir stresinden kaçan kişiler olarak köyde yaşamını devam ettiriyorlar. Köyde yaşayan bu insanlarımız  köyde bile yine geçim sıkıntısı çekiyorlar.   Ekilemeyen tarlalarımızın ise köyde kalan birkaç kişi tarafından ekilip-biçildiğini görüyoruz. Tarlasını ekemeyenler ise tarlasını icara veriyor, icara verdiklerinde ise para kazanamıyorlar. İcarı alanlar, mazot, tarla sürme maliyeti, tohum, ilaç , sulama ve bakım parası derken tarla sahibine nerdeyse çok küçük paralar teklif ediyor, ancak bunu kabul edenler tarlalarını icare veriyorlar,  kabul edilmeyenlerinde tarlaları sürülüp ekilemiyor.    İcardan dolayı icarı alan birkaç kişinin hali vakti yerinde, diğerleri ise icar karşılığı ne verirsen kabul eder duruma getirilmiş. Yalan mı ?   Uygulanan bu yanlış tarım politikası yüzünden ekilemeyen yerlere bile hükümet tarla parası verir olmuş. Halbu ki tarla parası ekene, sürene verilmesi lazım değil mi? Orada da eken , biçen zararlı hale getirilmiş durumdadır.   Sonuç olarak gördük ki, köylerde kalan birkaç kişinin , ekip, süren ve biçenin kapısında , 2-3 traktör, 2-3 araba  ve şehirde ise 2-3 evi olmuş. Yani köyde kalan birkaç kişi orta üstü gelir sahibi olmuş durumdadır. Bunlarda genel itibariyle hükümete hizmet eden sınıf haline getirilmişlerdir. Kısaca tarım ve hayvancılık uyuşturulmuş ve tekelleştirilmiştir.   Hayvancılıkta ise durum aynıdır. Köyde kalan birkaç kişiye, hayvan ve yem desteği verilmiş, yandaş çiftçi oluşturulmuştur.   Hükümet; yetmiyormuş gibi yanlış eğitim politikasından dolayı herkesi üniversite mezunu yapmaya kalkmış, böylelikle, üniversiteli , diplomalı işsizler ordusu yaratılmış, hayvancılık ve tarımla uğraşmayan bir gençlik yaratılmıştır. Bu durum ülkemizi, tarım ve hayvancılıkta, dışa bağımlı hale getirmiştir.   Bugün itibari ile etin kilosu 400 TL. olmuş.   Hükümet; yeni uygulama olarak hayvancılığı geliştirmek için; dışarıdan getirdikleri  Afganlı ve Suriyeli sığınmacı ve mültecilere tepki toplamamak adına, kendi yanlışlarını örtmek adına, sanayi, oto sanayi , köylerde ise özellikle çobanlığı teşvik edercesine, bir de yetmiyormuş gibi bu sığınmacılara  vatandaşlık hakkı vererek, sanayi, oto sanayi , diğer alt meslek gruplarıyla birlikte, hayvancılığımız , sebzeciliğimiz ve tarımımız ucuz işçilik karşılığı bu sığınmacılara teslim edilmiştir. Oy potansiyeli olarak gördüğü  bu sığınmacı ve mültecileri, ülkelerine göndermek yerine, onlarda olmazsa , işçi bulamayacağız, çoban bulamayacağız bahaneleri üretmiş ve bunları savunur hale gelmişlerdir. Halbuki temelinde 21 yıldır uyguladığı yanlış eğitim , üretim ve ekonomi politikaları vardır.   Kıymetli köylü kardeşim;  Afganlı ve Suriyeliler bugün itibari ile her köyde en az 5-10 kişiler ise yarın bu nüfus artışı ve çoğalma sayılarına göre  bu sayılar 50-100 kişi olacaklar ve bunlar köylerimizi ele geçireceklerdir.   Bunlar yarın bizleri kendi köyümüze bile sokmayacaklar. Bu sığınmacılar, kendi kültürlerini buraya taşıyorlar, çocuklarımızı tehdit ediyorlar, parklarımızda çocuklarımız oyun oynayamıyor, küçük mafya oluşturmuşlar, birçoğu ABD’nin yetiştirdiği paralı askerlerdir.     Pakistan ve Afganistan böyle yıkılmadı mı, Hisdistan ne hale geldi, Lübnan ve Irak ne hale getirildi. Bugün de Türkiye’yi bölmek ve parçalamak için aynı oyun bize yapılıyor.   Zafer partisi iktidarında , bunların vatandaşlıklarını iptal edeceğiz. 1 yıl içerisinde hepsini göndereceğiz. Bunlara yapılan parasal desteğini, ilaç desteğini keseceğiz. Bu şekilde, Zaten yarısı kendiliğinden gidecek. Yarısını da bizler 1 yıl içerisinde, planlı bir şekilde aşama aşama göndereceğiz. Bunu sadece zafer partisi olarak sizlere vaad ediyoruz. Diğer partilerin sığınmacılar konusunda söylemden başka planları yok. Hükümet ise sığınmacıları ve mültecileri hiç göndermeyeceğini söylüyor. Çünkü bunlar hükümetin oy deposu haline getirilmişler. 400 bin dolara vatandaşlık veren bir hükümetin neresi millidir, size soruyorum! Kıymetli Hemşehrilerim; Yalan mı , doğru mu, hepimiz bu gerçekleri biliyorsunuz.   Köylerimiz boşalmadı mı, köy okulları kapatılmadı mı, köy sağlık ocakları kapatılmadı mı, neden bunlar yapıldı, sorguladınız mı! Size soruyorum, neden bu hükümete destek verdiniz.   30 senedir ve son 21 yıldır sadece Kırşehir değil tüm Türkiye’de bu yanlışlar yapılmadı mı?  Sizler bu hükümeti desteklerken suçlu değimlisiniz.  Ey yaşlı abilerim, amcalarım, bari çocuklarınızı düşünmoyorsanız, torunlarınızın ve ülkemizin geleceğini de mi düşünmüyorsunuz!    Şimdi, sizlere soruyorum, yanlışa , yanlış ile devam edilir mi? Hala yanlışa destek mi vereceksiniz, yoksa,  yanlışa artık dur demenin zamanı gelmedi mi ?   Biz zafer partisi olarak köye dönüş projelerimiz ile , köyde tarım ve hayvancılığı yeniden oluşturup , geliştireceğiz. Köye dönüş yapan kardeşlerimizin evlerini  devlet olarak biz yapacağız. Bu evlerin tapularını kadınlarımızın üzerine devredeceğiz . Ekilmeyen tarlalarımızı kooperatif usulü , devlet olarak sizden kiralayacağız, sizlerin yerine biz ekip, biçip size kar payınızı size vereceğiz. Hayvancılığı teşvik edip, köylümüze hayvan ve yem desteği vereceğiz.   Tarımda, mazot desteği vereceğiz. Mazotta ÖTV’yi kaldıracağız.  Her köye, nüfus ve arazi durumuna göre  en az bir ziraat mühendisi ve en az bir veteriner atayacağız. Tarımı ve hayvancılığı daha bilimsel hale getirip , geliştireceğiz.   Kıymetli Kırşehirli hemşehrilerim; malumunuz Zafer Partisi  Kırşehir milletvekil Adaylığım belli olduktan sonra, Kırşehir için 2 yıldır planlayıp , hazırladığımız projelerimizi, diğer parti adaylarından önce hazırlayarak kamuoyuna duyurduk. Bunları  19 madde halinde sizlere basın yolu ile açıklayarak ilan ettik.   Yapacaklarımız sadece bu 19 maddeden ibaret değildir. Birçok acil sorunlar var, bunları biliyoruz , ancak bunlar kısa zamanda çözülebilecek sorunladır, ama bugüne kadar bu sorunlara hiç el atılmadığını da tespit ettik.  Bu sorunlardan hariç , bizler, zafer partisi olarak, bu 19 maddelik projelerimizi,  Kırşehir’in kalkınmasına, halkımızın refah düzeyinin artırılmasına, Kırşehir’de üretimi artırmak, işsizliği önlemek, Kırşehir’in doğal kaynak ve güzelliklerini halka sunmak, hizmete açmak, Kırşehir’de iç turizmi canlandırmak, sosyal  etkinlik alanları oluşturarak, insanımızın psikolojisini ve sağlığını güçlü kılmak, böylece sosyalleşmesi ve dayanışması sağlanmış bir Kırşehir olma açısından önemseyerek, projelerimiz hazırladık.   Şimdi görüyoruz ki , ilk günden beri diğer parti adaylarının projelerinin olmamasına rağmen, hatta bazılarının eline tutuşturulmuş şunu da, bunu da yapacağız vaad ve söylemleri gibi içi boş, seçim vaadi olarak kullandıklarına şahit olduk.  Bu söylemler,  proje olmaktan öte , sadece bir söylemden ibarettir. Bunlara inanıp , kanmayın. Hele ki bugün yerel  gazetelerimizden öğrendiğim kadarıyla,  benim taklitçilerimde çıkmış. Bunu da bir gelişme olarak görüyorum, bilmenizi istiyorum.     Bizim hazırlayıp kamuoyuna duyurduğumuz,  225 sektörde Atölye projemiz, Kırşehir halkı tarafından çok ilgi ve destek gördü.  Ayrıca, önümüzdeki yıllarda, küresel ısınmadan kaynaklı su sıkıntısı yaşayacağımız gerçeğinden hareketle hazırladığımız, 3 aşamalı Kızılırmak projemiz yine Kırşehir kamuoyunda, çok ses getirmiştir. Şimdi öğreniyoruz ki , birileri de, bizleri taklit ederek,  Hirfanlının suyunu Kırşehir’e kazandıracağız diye söylem geliştirmiş.     Eh tabiki sevinelim, ama 5 yıldır böyle bir projeniz yoktu da , şimdi biz açıklayınca mı aklınız başına geldi diye benimde sorma hakkım var herhalde! değilmi? Peki projenin içeriğini anlatın desem anlatabilirlermisiniz acaba!   Hemşehrilerim; söylemler asla bir proje değildir. Proje 2 günde hazırlanmaz. Projenin, içeriği, amacı, yeri,mahiyeti,  maliyeti, proje kaç yıla yöneliktir ve kaç kişi buradan istihdam edilecek, veya faydalanacak gibi sorular çok uzun çalışmalar gerektirir. Bunları anlatmadan proje diye halka sunulmaz.   Bizler planlı ekonomiyi ve kalkınmayı benimseyen bir partiyiz . Buna göre partimiz Türkiye’ye ve Türk Milletine yönelik birçok projeler yaptı.    Yerelde ise bizler Kırşehir’imize yönelik öncelikli sorunları tespit ettik ve bunlara yönelik projelerimizi 2 yıldır hazırlamaya çalıştık. Zafer partisi olarak en önemli projemiz, başta İstanbul olmak üzere 4 Bölge ve 4 Deniz projemiz var. Bu projenin içeriği parti programımız içerisinde mevcuttur. Bu projenin  içerisinde, Kırşehir’i çok ilgilendiren bil bölüm vardır.   Yıllardır milletvekilleri ve partilerimiz Kırşehir’e demiryolu getireceğiz, havalimanı getireceğiz, çevre yolu getireceğiz, hızlı tren getireceğiz yalanlarıyla sizlerden oy istediler ve bu söylemleri hep kullandılar, ama bir türlü proje haline getirip hizmete sunamadılar.  Bu yalancı siyaset adamları, hatta, Türkiye’de hükümet binası bile olmayan tek il ünvanını bile bize layık gördüler.   Bizler ise Zafer Partisi parti programına Kırşehir’imizi dahil ettik. Nasılmı!  Ekonomiden sorumlu genel başkan yardımcımız Kırşehir/Kaman’lı hemşehrimiz olan Aslan Yaman bey, zafer partisinin ekonomi programını hazırlayarak, Kırşehir’i bu projenin içerisine dahil etmişlerdir.   Bunlardan bir tanesi de gerçekten Kırşehir için çok önemli olan Demiryolu projesidir.    Türkiye aslında, maliyet açısından bir havayolu ülkesi değildir, gerçeğinden hareketle, Türkiye aslında Demiryolu ağı ülkesidir. Parti programımızın en önemli projelerimiz içerisinde yer alan, 4 Bölge 4 deniz  projemiz içerisinde yer alan, İzmir, uşak, afyon, Ankara üzerinden, Kırıkkale, Kırşehir, Kayseri, Erzincan , Erzurum ve Van üzerinden İran’a geçmeyi öngörerek planlanıp hazırlanan bu projede, saatte 350 km. hızla yer alacak olan hızlı tren ve toplu taşıma projesi düşük maliyeti açısından da öne çıkmaktadır. Bunu müjde olarak Kırşehirli hemşehrilerime duyurmak istiyorum.  Toplamda 2500 km. yi bulan bu hat, Türkiye için hem yolcu hem de yük taşımacılığı açısından en önemli ve büyük bir projesi olacaktır.   Bu günü kadar 13 milyon sığınmacı ve mülteciye harcadığımız para ile bu projenin tam 11 katını ülkemize kazandırabiliyorduk. Ancak hükümet Türk Milletinin çıkarlarını düşünmeyip, kendi çıkarı açısından sığınmacıları göndermemiş, iktidarda kalmak adına bunlara birde vatandaşlık vererek, ülkenin milli kaynaklarını heba etmiştir.   KIRŞEHİR İÇİN PROJELERİMİZ NELERDİR?   A— 3 AŞAMALI ATÖLYE ÜRETİMİ İŞLETMECİLİĞİ:   1.AŞAMA:SPOR, TEKNİK DONANIM MALZEMELERİ , ATÖLYE ÜRETİMİ İŞLETMECİLİĞİ:(EN AZ 75 SEKTÖRDE 45 sektör KAMAN İLÇEMİZDE, 30 SEKTÖR AKPINAR İLÇEMİZDE AÇILACAK).    2.AŞAMA: TÜM ARAÇ VE OTO PARÇALARI YAN SANAYİ ÜRÜNLERİ ATOLYE İŞLETMECİLİĞİ (EN AZ 75 SEKTÖRDE, 45 SEKTÖR ÇİÇEKDAĞI, 30 SEKTÖR AKÇAKENT İLÇEMİZDE AÇILACAK.).   3.AŞAMA: TÜM İNŞAAT SEKTÖRÜ, TEKNİK DONANIM MALZEMELERİ, ATÖLYE ÜRETİMİ İŞLETMECİLİĞİ:(EN 75 SEKTÖRDE, 45 SEKTÖR MUCUR İLÇEMİZDE, 30 SEKTÖR BOZTEPE İLÇEMİZDE AÇILACAKTIR)   B-- KIRŞEHİR/KIZILIRMAK HATTI, SULAMA, TATLISU VE KERVANSARAY HANI SOSYAL TESİS VE HALK PLAJI PROJESİ   1-Aşama: PİSSU ATIK VE GERİ DÖNÜŞÜMÜ PROJESİ,   2-Aşama: KIZILIRMAK SUYU , SIVI VE BİYOLOJİK ARITMA TESİSİ VE İÇME SUYU PROJESİ,   3-Aşama: KIRŞEHİR KESİKKÖPRÜ-KERVANSARAY  HAN’I SOSYAL TESİS VE HALK PLAJI,   C--KIRŞEHİR ŞEHİR İÇİ ULAŞIM 10 HATLI TELEFERİK, KIRŞEHİR KALE (DOĞU YÜZÜ 5 ROTA, BATI YÜZÜ 5 ROTA ŞEKLİNDE) VE METRO ANA HAT BELİRLEME PROJESİ   D--KIRŞEHİR/KARAKURT KAPLICISI SAĞLIK TURİZMİ VE TERMAL ISITMALI SERACILIK TESİSLERİ PROJESİ   E--MUCUR VE KEPEZ KÖYÜ YER ALTI ŞEHRİ TURİZMİ PROJESİ   F--ÇUĞUN GÖLETİ ,BOZTEPE BAĞ VE MEYVE BAHÇELERİ ÜRETİM SAHASI VE BOZTEPE HAYVAN KESİM VE ET ENTEGRE TESİS PROJESİ   G--SEYFE GÖLÜ KUŞ CENNETİ ,KUŞ GÖZLEM VE DOĞA TURİZMİ PROJESİ   H--KAMAN CEVİZ PROJEMİZ   I--KIRŞEHİR MERKEZDE, SPOR - KAMP EĞİTİM MERKEZİ, SPOR  SAHA VE SALONLARI KAMPÜSÜ PROJESİ   İ--PİKNİK VE KAMPİNG ALANLARI PROJESİ   K--TARIMA DAYALI ÜRÜNLER PAKETLEME TESİSİ VE MEYVECİLK SOĞUK HAVA DEPOSU, MEYVE SUYU FABRİKASI PROJESİ   L--MEHMET ÇAVUŞ MESLEK LİSESİ VE HABİB ARIÖZ ÇIRAKLIK EĞİTİM OKULU, NEŞET ERTAŞ GÜZEL SANATLAR LİSESİ PROJESİ   M--KALE – VENEDİK VE ÇEVRE DÜZENLEME PROJESİ (KIRŞEHİR BELEDİYESİ VE KÜLTÜR BAKANLIĞI İŞBİRLİĞİYLE)   N--KIRŞEHİR OTOPARK PROJESİ(5 BÖLGEDE OTOPARK)KIRŞEHİR BELEDİYESİ VE ÇEVRE BAKANLIĞI İŞBİRLİĞİYLE   O--TARİH VE KÜLTÜR VARLIKLARINI KORUMA PROJESİ   Başta siz değerli Kırşehir’li hemşehrilerimin vereceği oy desteği ile  Üniversitemiz, kamu kurum ve kuruluşlarımız, Kırşehir Belediyemiz, sivil toplum kuruluşlarımız, alanında uzman ekiplerimiz, Türkiye’nin değerli İşadamı ve Sanayicilerinin de desteğiyle, devletten yeteri kadar yatırım desteği alamamış Kırşehir’irimize yatırımlar yapmalarını sağlayarak, Kırşehir’i hep birlikte kalkındıracağız.   Zafer partisi dışındaki diğer partili , Atatürkçü, Türk Milliyetçisi ve vatansever hemşehrilerim, bu güne kadar seçtirdiğiniz milletvekilleri , genel başkanlarına karşı memurluk yapıp verilen emri yerine getirdiler. Kırşehir’e bir hizmet ve üretim sektörü oluşturamadılar.   Bizler, Türkiye’de sadece zafer  partisinin kadrolarını yerleştirelim derdinde değiliz.   Ben yandaşlık yapmayacağım. Yani bizdense çok iyi, bizden değilse iş , aş yok gibi yaklaşımlarla kaybeden Kırşehir ve Kırşehir Halkı olmasın diyoruz.   Son 30  yıldır seçilen milletvekilleri Kırşehir’e ne yatırım ne de hizmet getirebildiler. Öyle değilmi?   Ben Mustafa Kılıç olarak ve Zafer Partisi olarak, partizancılığa, ayırımcılığa ve torpile karşıyız diyorum.   Liyakat esaslı yöneticileri Kırşehir’de yönetimin başına  getireceğim diyorum.   Şu anki mevcut  partilerin açıkladığı listelere göre ,Kırşehir’i bilmeyen, tanımayan eli çantalı ve aynı aşiretten adaylar ile Kırşehir’i yönetmeye çalışacaklar. Bu nasıl bir anlayış.  Bu kadar da olurmu dedirtiyorlar insana!    Kırşehir’i bilmeyen, hatta il parti yöneticilerinin bile tanımadığı, Kırşehir için bir projesi dahi olmayan, önceki dönemde olduğu gibi kendi partilerinin liderinin sözünden çıkmayacak  yine  memurluk yapacak milletvekili adaylarına mı oy vereceksiniz!     Siz Kıymetli hemşehrilerim, partizanlık yaparak,  bu tip adaylara oy verdiğiniz de , Kırşehir’de ne değişecek sizlere soruyorum!   Değerli  hemşehrilerim; sizden ricam oy verirken, sadece partizanlık yaparak oy vermeyin, partinizin programı nedir, Partinizin adaylarının da Kırşehir için ne gibi plan, programları ve projeleri  var , lütfen onlara sorun ve ona göre oy verin.   Geçmiş dönemde olduğu gibi, lidere ve partiye endeksli oy verirseniz Kırşehir dün olduğu gibi bugün de tekrar kaybeden bir şehir olacaktır.   Kırşehir’in kaderiyle bir 5 yıl daha oynamayın. Çalışacak adaya, hizmet edecek adaya bu sefer oy verin.    Kırşehir’e , yarınlarımızın umudu gençlerimize bu haksızlığı, adaletsizliği yapmayın diyoruz.   Kırşehir, işsizliği ve kötü yönetimi haketmiyor. Ben , siz kıymetli Kırşehir’li hemşehrilerimin sağduyusuna güveniyorum.  Bu sefer benim yanımda durun ve bana destek verin diyorum.   Gelin partizanlık yapmadan birlik olalım, bize ATA ittifakı Cumhurbaşkanı adayı Sinan Oğan’a  oy verin. Biz  diyoruz ki,  Zafer Partisine oy verin, zafer partisine oy verin ki, bu ülkenin ve Kırşehir’in makus ve kötü tarihi değişsin diyoruz.   Zafer partisine oy verin ki 13 milyon  sığınmacı ve mülteciyi gönderelim, aksi takdirde yeni 13 milyon sığınmacı daha getirecekler, ülkemizin ismi Türkiye olmaktan çıkıp , Göçmenistan olacak diyoruz.   Zafer Partisine oy verin ki , yeniden umutlar olsun ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti, asırlarca ayakta kalsın diyoruz.   Kıymetli hemşehrilerim; Sizlere partizanlık ve ayırım yapmayacağıma, herkesi kucaklayacağıma, hep birlikte el ele vererek, hazırladığımız projelerimiz ile  Kırşehir’imizi, geleceğe uzanan vizyoner ve kalkınmış bir kent haline getireceğime söz veriyorum.   Beni dinlediğiniz için, siz değerli hemşehrilerime çok teşekkür ediyorum. Hepinize, saygılar, sevgiler ve selamlar sunuyorum. Allah’a emanet olun.  
Kırşehir Zafer Partisi Milletvekili Adayı Mustafa Kılıç Cacabey Meydanı'nda vatandaşlara hitap etti ve basın açıklamasında bulundu.

Emekli akademisyen Mustafa Kılıç siyasete atılmasındaki ana sebebin Kırşehir'e ahde vefa borcu olduğunu belirttiği açıklamasında sözlerini şu şekilde sürdürdü ;

 

Benim , daire başkanı olmaya, genel müdür olmaya veya milletvekili olmaya ihtiyacım yok. Zaten emekli bir akademisyenim. Milletime ve Kırşehir’e  hizmet için seçilmeye ihtiyacım var.Milletvekilliği bir meslek değildir, bir hizmet işidir.Uzun yıllardır gerek yurt içinde, gerekse yurt dışında görevim icabı Kırşehir’den uzak kaldım.

 

Birçok dünya ülkesinde görev yaptım ve gördüm ki, adı il ama, gelişmiş bir köyden farkı olmayan bir Kırşehir ile karşı karşıya kaldığımızı gördüm.Eskiden Kırşehir’de çalışkan, dürüst, ahlaklı, yardımsever ,komşu ve insan ilişkileri kuvvetli , hoşgörülü bir Kırşehir vardı. Son 30 yıldır Kırşehir’e neler oldu da, Kırşehir’de bu güzel değerlerimizi kaybettik, anlaşılır gibi değil.30 yıl önce de Kırşehir’de iş sektörü olarak, Petlas, şeker fabrikası, çemaş, Ahi Tuğla, Türktur  vb. gibi fabrikalar vardı.

 

30 yıldır bu memlekete çivi çakılıp yeni iş sahaları yapılamazmıydı?  Çarşı esnafımızın yüzü gülmüyor, dükkan kirasını ödeyemiyor, bırakın işçisinin sigortasını yatırmayı, kendi sigortasını bile yatıramıyor, işçi maaşını ödemekte zorlanıyor.Sanayicimiz de aynı dertlerden şikayetçi, hizmet sektörü ise sigortasız işçi alıyor veya ancak 1 kişiyi sigortalayabiliyor, diğer işçilerini ise aylık girdi –çıktı gösterip, az sigorta ödeyebiliyor, bunun adı nedir, bu nasıl bir bozuk düzendir Allah aşkına!

 

Eskiden 600 haneli bir köyümüzde 2500-3000 kişi yaşardı, o köyün okulu, sağlık ocağı, öğretmeni, hemşiresi, günlük gelen doktoru vardı. Son 30 yıl içerisinde, bundan önceki hükümetlerin yanlış politikalarını eleştirerek 21 yıldır iktidara gelmiş olan hükümetin de, tarım,hayvancılık, ekonomi ve eğitim politikalarının yanlışlığı yüzünden 600 haneli köyümüzün, 100 haneye düşürüldüğüne hep beraber şahit olduk.

 

Bu 100 haneli köyde, genç nüfusun kalmadığını gördük. Bazı köylerde  ise birkaç genç nüfus var diyebiliriz. Geriye kalanı ise hep yaşlı nüfus olmuş. Onlarda ev kirası ödeyemedikleri için veya şehir stresinden kaçan kişiler olarak köyde yaşamını devam ettiriyorlar. Köyde yaşayan bu insanlarımız  köyde bile yine geçim sıkıntısı çekiyorlar.

 

Ekilemeyen tarlalarımızın ise köyde kalan birkaç kişi tarafından ekilip-biçildiğini görüyoruz. Tarlasını ekemeyenler ise tarlasını icara veriyor, icara verdiklerinde ise para kazanamıyorlar. İcarı alanlar, mazot, tarla sürme maliyeti, tohum, ilaç , sulama ve bakım parası derken tarla sahibine nerdeyse çok küçük paralar teklif ediyor, ancak bunu kabul edenler tarlalarını icare veriyorlar,  kabul edilmeyenlerinde tarlaları sürülüp ekilemiyor.

 

 İcardan dolayı icarı alan birkaç kişinin hali vakti yerinde, diğerleri ise icar karşılığı ne verirsen kabul eder duruma getirilmiş. Yalan mı ?

 

Uygulanan bu yanlış tarım politikası yüzünden ekilemeyen yerlere bile hükümet tarla parası verir olmuş. Halbu ki tarla parası ekene, sürene verilmesi lazım değil mi? Orada da eken , biçen zararlı hale getirilmiş durumdadır.

 

Sonuç olarak gördük ki, köylerde kalan birkaç kişinin , ekip, süren ve biçenin kapısında , 2-3 traktör, 2-3 araba  ve şehirde ise 2-3 evi olmuş. Yani köyde kalan birkaç kişi orta üstü gelir sahibi olmuş durumdadır. Bunlarda genel itibariyle hükümete hizmet eden sınıf haline getirilmişlerdir. Kısaca tarım ve hayvancılık uyuşturulmuş ve tekelleştirilmiştir.

 

Hayvancılıkta ise durum aynıdır. Köyde kalan birkaç kişiye, hayvan ve yem desteği verilmiş, yandaş çiftçi oluşturulmuştur.

 

Hükümet; yetmiyormuş gibi yanlış eğitim politikasından dolayı herkesi üniversite mezunu yapmaya kalkmış, böylelikle, üniversiteli , diplomalı işsizler ordusu yaratılmış, hayvancılık ve tarımla uğraşmayan bir gençlik yaratılmıştır. Bu durum ülkemizi, tarım ve hayvancılıkta, dışa bağımlı hale getirmiştir.

 

Bugün itibari ile etin kilosu 400 TL. olmuş.

 

Hükümet; yeni uygulama olarak hayvancılığı geliştirmek için; dışarıdan getirdikleri  Afganlı ve Suriyeli sığınmacı ve mültecilere tepki toplamamak adına, kendi yanlışlarını örtmek adına, sanayi, oto sanayi , köylerde ise özellikle çobanlığı teşvik edercesine, bir de yetmiyormuş gibi bu sığınmacılara  vatandaşlık hakkı vererek, sanayi, oto sanayi , diğer alt meslek gruplarıyla birlikte, hayvancılığımız , sebzeciliğimiz ve tarımımız ucuz işçilik karşılığı bu sığınmacılara teslim edilmiştir. Oy potansiyeli olarak gördüğü  bu sığınmacı ve mültecileri, ülkelerine göndermek yerine, onlarda olmazsa , işçi bulamayacağız, çoban bulamayacağız bahaneleri üretmiş ve bunları savunur hale gelmişlerdir. Halbuki temelinde 21 yıldır uyguladığı yanlış eğitim , üretim ve ekonomi politikaları vardır.

 

Kıymetli köylü kardeşim;  Afganlı ve Suriyeliler bugün itibari ile her köyde en az 5-10 kişiler ise yarın bu nüfus artışı ve çoğalma sayılarına göre  bu sayılar 50-100 kişi olacaklar ve bunlar köylerimizi ele geçireceklerdir.

 

Bunlar yarın bizleri kendi köyümüze bile sokmayacaklar. Bu sığınmacılar, kendi kültürlerini buraya taşıyorlar, çocuklarımızı tehdit ediyorlar, parklarımızda çocuklarımız oyun oynayamıyor, küçük mafya oluşturmuşlar, birçoğu ABD’nin yetiştirdiği paralı askerlerdir.  

 

Pakistan ve Afganistan böyle yıkılmadı mı, Hisdistan ne hale geldi, Lübnan ve Irak ne hale getirildi. Bugün de Türkiye’yi bölmek ve parçalamak için aynı oyun bize yapılıyor.

 

Zafer partisi iktidarında , bunların vatandaşlıklarını iptal edeceğiz. 1 yıl içerisinde hepsini göndereceğiz. Bunlara yapılan parasal desteğini, ilaç desteğini keseceğiz. Bu şekilde, Zaten yarısı kendiliğinden gidecek. Yarısını da bizler 1 yıl içerisinde, planlı bir şekilde aşama aşama göndereceğiz. Bunu sadece zafer partisi olarak sizlere vaad ediyoruz. Diğer partilerin sığınmacılar konusunda söylemden başka planları yok. Hükümet ise sığınmacıları ve mültecileri hiç göndermeyeceğini söylüyor. Çünkü bunlar hükümetin oy deposu haline getirilmişler. 400 bin dolara vatandaşlık veren bir hükümetin neresi millidir, size soruyorum! Kıymetli Hemşehrilerim; Yalan mı , doğru mu, hepimiz bu gerçekleri biliyorsunuz.

 

Köylerimiz boşalmadı mı, köy okulları kapatılmadı mı, köy sağlık ocakları kapatılmadı mı, neden bunlar yapıldı, sorguladınız mı! Size soruyorum, neden bu hükümete destek verdiniz.

 

30 senedir ve son 21 yıldır sadece Kırşehir değil tüm Türkiye’de bu yanlışlar yapılmadı mı?  Sizler bu hükümeti desteklerken suçlu değimlisiniz.  Ey yaşlı abilerim, amcalarım, bari çocuklarınızı düşünmoyorsanız, torunlarınızın ve ülkemizin geleceğini de mi düşünmüyorsunuz! 

 

Şimdi, sizlere soruyorum, yanlışa , yanlış ile devam edilir mi? Hala yanlışa destek mi vereceksiniz, yoksa,  yanlışa artık dur demenin zamanı gelmedi mi ?

 

Biz zafer partisi olarak köye dönüş projelerimiz ile , köyde tarım ve hayvancılığı yeniden oluşturup , geliştireceğiz. Köye dönüş yapan kardeşlerimizin evlerini  devlet olarak biz yapacağız. Bu evlerin tapularını kadınlarımızın üzerine devredeceğiz . Ekilmeyen tarlalarımızı kooperatif usulü , devlet olarak sizden kiralayacağız, sizlerin yerine biz ekip, biçip size kar payınızı size vereceğiz. Hayvancılığı teşvik edip, köylümüze hayvan ve yem desteği vereceğiz.

 

Tarımda, mazot desteği vereceğiz. Mazotta ÖTV’yi kaldıracağız.  Her köye, nüfus ve arazi durumuna göre  en az bir ziraat mühendisi ve en az bir veteriner atayacağız. Tarımı ve hayvancılığı daha bilimsel hale getirip , geliştireceğiz.

 

Kıymetli Kırşehirli hemşehrilerim; malumunuz Zafer Partisi  Kırşehir milletvekil Adaylığım belli olduktan sonra, Kırşehir için 2 yıldır planlayıp , hazırladığımız projelerimizi, diğer parti adaylarından önce hazırlayarak kamuoyuna duyurduk. Bunları  19 madde halinde sizlere basın yolu ile açıklayarak ilan ettik.

 

Yapacaklarımız sadece bu 19 maddeden ibaret değildir. Birçok acil sorunlar var, bunları biliyoruz , ancak bunlar kısa zamanda çözülebilecek sorunladır, ama bugüne kadar bu sorunlara hiç el atılmadığını da tespit ettik.  Bu sorunlardan hariç , bizler, zafer partisi olarak, bu 19 maddelik projelerimizi,  Kırşehir’in kalkınmasına, halkımızın refah düzeyinin artırılmasına, Kırşehir’de üretimi artırmak, işsizliği önlemek, Kırşehir’in doğal kaynak ve güzelliklerini halka sunmak, hizmete açmak, Kırşehir’de iç turizmi canlandırmak, sosyal  etkinlik alanları oluşturarak, insanımızın psikolojisini ve sağlığını güçlü kılmak, böylece sosyalleşmesi ve dayanışması sağlanmış bir Kırşehir olma açısından önemseyerek, projelerimiz hazırladık.

 

Şimdi görüyoruz ki , ilk günden beri diğer parti adaylarının projelerinin olmamasına rağmen, hatta bazılarının eline tutuşturulmuş şunu da, bunu da yapacağız vaad ve söylemleri gibi içi boş, seçim vaadi olarak kullandıklarına şahit olduk.  Bu söylemler,  proje olmaktan öte , sadece bir söylemden ibarettir. Bunlara inanıp , kanmayın. Hele ki bugün yerel  gazetelerimizden öğrendiğim kadarıyla,  benim taklitçilerimde çıkmış. Bunu da bir gelişme olarak görüyorum, bilmenizi istiyorum.  

 

Bizim hazırlayıp kamuoyuna duyurduğumuz,  225 sektörde Atölye projemiz, Kırşehir halkı tarafından çok ilgi ve destek gördü.  Ayrıca, önümüzdeki yıllarda, küresel ısınmadan kaynaklı su sıkıntısı yaşayacağımız gerçeğinden hareketle hazırladığımız, 3 aşamalı Kızılırmak projemiz yine Kırşehir kamuoyunda, çok ses getirmiştir. Şimdi öğreniyoruz ki , birileri de, bizleri taklit ederek,  Hirfanlının suyunu Kırşehir’e kazandıracağız diye söylem geliştirmiş.  

 

Eh tabiki sevinelim, ama 5 yıldır böyle bir projeniz yoktu da , şimdi biz açıklayınca mı aklınız başına geldi diye benimde sorma hakkım var herhalde! değilmi? Peki projenin içeriğini anlatın desem anlatabilirlermisiniz acaba!

 

Hemşehrilerim; söylemler asla bir proje değildir. Proje 2 günde hazırlanmaz. Projenin, içeriği, amacı, yeri,mahiyeti,  maliyeti, proje kaç yıla yöneliktir ve kaç kişi buradan istihdam edilecek, veya faydalanacak gibi sorular çok uzun çalışmalar gerektirir. Bunları anlatmadan proje diye halka sunulmaz.

 

Bizler planlı ekonomiyi ve kalkınmayı benimseyen bir partiyiz . Buna göre partimiz Türkiye’ye ve Türk Milletine yönelik birçok projeler yaptı. 

 

Yerelde ise bizler Kırşehir’imize yönelik öncelikli sorunları tespit ettik ve bunlara yönelik projelerimizi 2 yıldır hazırlamaya çalıştık. Zafer partisi olarak en önemli projemiz, başta İstanbul olmak üzere 4 Bölge ve 4 Deniz projemiz var. Bu projenin içeriği parti programımız içerisinde mevcuttur. Bu projenin  içerisinde, Kırşehir’i çok ilgilendiren bil bölüm vardır.

 

Yıllardır milletvekilleri ve partilerimiz Kırşehir’e demiryolu getireceğiz, havalimanı getireceğiz, çevre yolu getireceğiz, hızlı tren getireceğiz yalanlarıyla sizlerden oy istediler ve bu söylemleri hep kullandılar, ama bir türlü proje haline getirip hizmete sunamadılar.  Bu yalancı siyaset adamları, hatta, Türkiye’de hükümet binası bile olmayan tek il ünvanını bile bize layık gördüler.

 

Bizler ise Zafer Partisi parti programına Kırşehir’imizi dahil ettik. Nasılmı!  Ekonomiden sorumlu genel başkan yardımcımız Kırşehir/Kaman’lı hemşehrimiz olan Aslan Yaman bey, zafer partisinin ekonomi programını hazırlayarak, Kırşehir’i bu projenin içerisine dahil etmişlerdir.

 

Bunlardan bir tanesi de gerçekten Kırşehir için çok önemli olan Demiryolu projesidir. 

 

Türkiye aslında, maliyet açısından bir havayolu ülkesi değildir, gerçeğinden hareketle, Türkiye aslında Demiryolu ağı ülkesidir. Parti programımızın en önemli projelerimiz içerisinde yer alan, 4 Bölge 4 deniz  projemiz içerisinde yer alan, İzmir, uşak, afyon, Ankara üzerinden, Kırıkkale, Kırşehir, Kayseri, Erzincan , Erzurum ve Van üzerinden İran’a geçmeyi öngörerek planlanıp hazırlanan bu projede, saatte 350 km. hızla yer alacak olan hızlı tren ve toplu taşıma projesi düşük maliyeti açısından da öne çıkmaktadır. Bunu müjde olarak Kırşehirli hemşehrilerime duyurmak istiyorum.  Toplamda 2500 km. yi bulan bu hat, Türkiye için hem yolcu hem de yük taşımacılığı açısından en önemli ve büyük bir projesi olacaktır.

 

Bu günü kadar 13 milyon sığınmacı ve mülteciye harcadığımız para ile bu projenin tam 11 katını ülkemize kazandırabiliyorduk. Ancak hükümet Türk Milletinin çıkarlarını düşünmeyip, kendi çıkarı açısından sığınmacıları göndermemiş, iktidarda kalmak adına bunlara birde vatandaşlık vererek, ülkenin milli kaynaklarını heba etmiştir.

 

KIRŞEHİR İÇİN PROJELERİMİZ NELERDİR?

 

A— 3 AŞAMALI ATÖLYE ÜRETİMİ İŞLETMECİLİĞİ:

 

1.AŞAMA:SPOR, TEKNİK DONANIM MALZEMELERİ , ATÖLYE ÜRETİMİ İŞLETMECİLİĞİ:(EN AZ 75 SEKTÖRDE 45 sektör KAMAN İLÇEMİZDE, 30 SEKTÖR AKPINAR İLÇEMİZDE AÇILACAK).

 

 2.AŞAMA: TÜM ARAÇ VE OTO PARÇALARI YAN SANAYİ ÜRÜNLERİ ATOLYE İŞLETMECİLİĞİ (EN AZ 75 SEKTÖRDE, 45 SEKTÖR ÇİÇEKDAĞI, 30 SEKTÖR AKÇAKENT İLÇEMİZDE AÇILACAK.).

 

3.AŞAMA: TÜM İNŞAAT SEKTÖRÜ, TEKNİK DONANIM MALZEMELERİ, ATÖLYE ÜRETİMİ İŞLETMECİLİĞİ:(EN 75 SEKTÖRDE, 45 SEKTÖR MUCUR İLÇEMİZDE, 30 SEKTÖR BOZTEPE İLÇEMİZDE AÇILACAKTIR)

 

B-- KIRŞEHİR/KIZILIRMAK HATTI, SULAMA, TATLISU VE KERVANSARAY HANI SOSYAL TESİS VE HALK PLAJI PROJESİ

 

1-Aşama: PİSSU ATIK VE GERİ DÖNÜŞÜMÜ PROJESİ,

 

2-Aşama: KIZILIRMAK SUYU , SIVI VE BİYOLOJİK ARITMA TESİSİ VE İÇME SUYU PROJESİ,

 

3-Aşama: KIRŞEHİR KESİKKÖPRÜ-KERVANSARAY  HAN’I SOSYAL TESİS VE HALK PLAJI,

 

C--KIRŞEHİR ŞEHİR İÇİ ULAŞIM 10 HATLI TELEFERİK, KIRŞEHİR KALE (DOĞU YÜZÜ 5 ROTA, BATI YÜZÜ 5 ROTA ŞEKLİNDE) VE METRO ANA HAT BELİRLEME PROJESİ

 

D--KIRŞEHİR/KARAKURT KAPLICISI SAĞLIK TURİZMİ VE TERMAL ISITMALI SERACILIK TESİSLERİ PROJESİ

 

E--MUCUR VE KEPEZ KÖYÜ YER ALTI ŞEHRİ TURİZMİ PROJESİ

 

F--ÇUĞUN GÖLETİ ,BOZTEPE BAĞ VE MEYVE BAHÇELERİ ÜRETİM SAHASI VE BOZTEPE HAYVAN KESİM VE ET ENTEGRE TESİS PROJESİ

 

G--SEYFE GÖLÜ KUŞ CENNETİ ,KUŞ GÖZLEM VE DOĞA TURİZMİ PROJESİ

 

H--KAMAN CEVİZ PROJEMİZ

 

I--KIRŞEHİR MERKEZDE, SPOR - KAMP EĞİTİM MERKEZİ, SPOR  SAHA VE SALONLARI KAMPÜSÜ PROJESİ

 

İ--PİKNİK VE KAMPİNG ALANLARI PROJESİ

 

K--TARIMA DAYALI ÜRÜNLER PAKETLEME TESİSİ VE MEYVECİLK SOĞUK HAVA DEPOSU, MEYVE SUYU FABRİKASI PROJESİ

 

L--MEHMET ÇAVUŞ MESLEK LİSESİ VE HABİB ARIÖZ ÇIRAKLIK EĞİTİM OKULU, NEŞET ERTAŞ GÜZEL SANATLAR LİSESİ PROJESİ

 

M--KALE – VENEDİK VE ÇEVRE DÜZENLEME PROJESİ (KIRŞEHİR BELEDİYESİ VE KÜLTÜR BAKANLIĞI İŞBİRLİĞİYLE)

 

N--KIRŞEHİR OTOPARK PROJESİ(5 BÖLGEDE OTOPARK)KIRŞEHİR BELEDİYESİ VE ÇEVRE BAKANLIĞI İŞBİRLİĞİYLE

 

O--TARİH VE KÜLTÜR VARLIKLARINI KORUMA PROJESİ

 

Başta siz değerli Kırşehir’li hemşehrilerimin vereceği oy desteği ile  Üniversitemiz, kamu kurum ve kuruluşlarımız, Kırşehir Belediyemiz, sivil toplum kuruluşlarımız, alanında uzman ekiplerimiz, Türkiye’nin değerli İşadamı ve Sanayicilerinin de desteğiyle, devletten yeteri kadar yatırım desteği alamamış Kırşehir’irimize yatırımlar yapmalarını sağlayarak, Kırşehir’i hep birlikte kalkındıracağız.

 

Zafer partisi dışındaki diğer partili , Atatürkçü, Türk Milliyetçisi ve vatansever hemşehrilerim, bu güne kadar seçtirdiğiniz milletvekilleri , genel başkanlarına karşı memurluk yapıp verilen emri yerine getirdiler. Kırşehir’e bir hizmet ve üretim sektörü oluşturamadılar.

 

Bizler, Türkiye’de sadece zafer  partisinin kadrolarını yerleştirelim derdinde değiliz.

 

Ben yandaşlık yapmayacağım. Yani bizdense çok iyi, bizden değilse iş , aş yok gibi yaklaşımlarla kaybeden Kırşehir ve Kırşehir Halkı olmasın diyoruz.

 

Son 30  yıldır seçilen milletvekilleri Kırşehir’e ne yatırım ne de hizmet getirebildiler. Öyle değilmi?

 

Ben Mustafa Kılıç olarak ve Zafer Partisi olarak, partizancılığa, ayırımcılığa ve torpile karşıyız diyorum.

 

Liyakat esaslı yöneticileri Kırşehir’de yönetimin başına  getireceğim diyorum.

 

Şu anki mevcut  partilerin açıkladığı listelere göre ,Kırşehir’i bilmeyen, tanımayan eli çantalı ve aynı aşiretten adaylar ile Kırşehir’i yönetmeye çalışacaklar. Bu nasıl bir anlayış.  Bu kadar da olurmu dedirtiyorlar insana! 

 

Kırşehir’i bilmeyen, hatta il parti yöneticilerinin bile tanımadığı, Kırşehir için bir projesi dahi olmayan, önceki dönemde olduğu gibi kendi partilerinin liderinin sözünden çıkmayacak  yine  memurluk yapacak milletvekili adaylarına mı oy vereceksiniz!  

 

Siz Kıymetli hemşehrilerim, partizanlık yaparak,  bu tip adaylara oy verdiğiniz de , Kırşehir’de ne değişecek sizlere soruyorum!

 

Değerli  hemşehrilerim; sizden ricam oy verirken, sadece partizanlık yaparak oy vermeyin, partinizin programı nedir, Partinizin adaylarının da Kırşehir için ne gibi plan, programları ve projeleri  var , lütfen onlara sorun ve ona göre oy verin.

 

Geçmiş dönemde olduğu gibi, lidere ve partiye endeksli oy verirseniz Kırşehir dün olduğu gibi bugün de tekrar kaybeden bir şehir olacaktır.

 

Kırşehir’in kaderiyle bir 5 yıl daha oynamayın. Çalışacak adaya, hizmet edecek adaya bu sefer oy verin.

 

 Kırşehir’e , yarınlarımızın umudu gençlerimize bu haksızlığı, adaletsizliği yapmayın diyoruz.

 

Kırşehir, işsizliği ve kötü yönetimi haketmiyor. Ben , siz kıymetli Kırşehir’li hemşehrilerimin sağduyusuna güveniyorum.  Bu sefer benim yanımda durun ve bana destek verin diyorum.

 

Gelin partizanlık yapmadan birlik olalım, bize ATA ittifakı Cumhurbaşkanı adayı Sinan Oğan’a  oy verin. Biz  diyoruz ki,  Zafer Partisine oy verin, zafer partisine oy verin ki, bu ülkenin ve Kırşehir’in makus ve kötü tarihi değişsin diyoruz.

 

Zafer partisine oy verin ki 13 milyon  sığınmacı ve mülteciyi gönderelim, aksi takdirde yeni 13 milyon sığınmacı daha getirecekler, ülkemizin ismi Türkiye olmaktan çıkıp , Göçmenistan olacak diyoruz.

 

Zafer Partisine oy verin ki , yeniden umutlar olsun ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti, asırlarca ayakta kalsın diyoruz.

 

Kıymetli hemşehrilerim; Sizlere partizanlık ve ayırım yapmayacağıma, herkesi kucaklayacağıma, hep birlikte el ele vererek, hazırladığımız projelerimiz ile  Kırşehir’imizi, geleceğe uzanan vizyoner ve kalkınmış bir kent haline getireceğime söz veriyorum.

 

Beni dinlediğiniz için, siz değerli hemşehrilerime çok teşekkür ediyorum. Hepinize, saygılar, sevgiler ve selamlar sunuyorum. Allah’a emanet olun.

 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve kirsehirhaberturk.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.