Ömer Duran
Köşe Yazarı
Ömer Duran
 

AK Parti Üçlü Ayrımda

Birçoğu AK Parti artık Kırşehir’de bitti artık ne milletvekili ne de belediye başkanı çıkarabilir yorumunda bulunuyor. Evet AK Parti Kırşehir’de gerçek manada büyük bir çıkmaz ve kriz içerisinde diyebiliriz. Parti neredeyse 3’e hatta 4’e bölünmüş durumda. Özellikle genel merkezden gelen koordinatörlerin de karşılaştığı manzara tam manasıyla ‘’belirsizlik’’ti. Temayül ve Saha çalışması öncesinde Eski Belediye Başkanı Yaşar Bahçeci ve Mustafa Kendirli ile gizli görüşme tepkileri daha da artırdı tabi güvensizliği de… AK Parti’nin Kırşehir’de ki zirvesi ile en dibi görmesinin arasında sadece 2,5 yıllık bir süreç var. 1 Kasım seçimlerinde MHP’nin elindeki 1 milletvekilini de alarak 2 milletvekili çıkaran AK Parti’nin başarısının altındaki en büyük nedenlerden birisi de Mikail Arslan’ın ikinci sıradan aday gösterilmesiydi. Tabi 15 Temmuz hain darbe girişiminin ardından AK Parti’de de bir dizi revizyona gidilme kararı alındı. Dönemin İl Başkanı Mustafa Kendirli birçok il başkanı gibi metal yorgunluğu gerekçe gösterilerek görevinden alınmıştı. Mustafa Kendirli’nin görevden alınması aslında AK Parti içerisinde Yaşar Bahçeci kanadına vurulmuş bir darbe oldu. Ancak 24 Haziran seçimlerinde Mikail Arslan’ın tekrar aday gösterilmemesi ve ilk sıradan görevden alınan Mustafa Kendirli’nin milletvekili adayı olması ile birlikte AK Parti’nin Kırşehir’de ki çöküşü de başlamış oldu. Önce kutuplaşma ile başlayan süreç daha sonra büyük çekişmeye dönüştü. Birçoğuna göre ise bu AK Partilililerle , AKP’lilerin çekişmesiydi. Bu çekişmeye ‘’hakem’’ sıfatı yüklenerek göreve getirilen Muzaffer Aslan da engel olamadı. Kırşehir’in icracı Belediye Başkanı olarak nitelendirilen ancak yerel seçimleri güçlü rakibi Selahattin Ekicioğlu karşısında kaybetmesi aslında Bahçeci’nin Mustafa Kendirli ısrarının da sonuçlarından birisi oldu. AK Partililerde bir güvensizlik problemi ortaya çıktı. Çünkü herkes temayül ve saha çalışmalarından çıkan isimlerle aday gösterilen isimler arasında bir tutarsızlık olduğunu ve genel merkezin bu anlamda yanlış yönlendirildiğini sürekli olarak dile getiriyordu. Bu güvensizlik ortamı nispeten Ali Demir’in merkez ilçe başkanı olması ile birlikte yerini sükûnete bıraktı ancak İl Başkanı Muzaffer Aslan’ın kongrede aday olmayacağını belirtmesinin ardından AK Parti’de yeni bir sürece girildi. Ortada başvuruda bulunan adaylar, aday olmayan adaylar ve aday çıkaran ve destekleyenler diye 3 grup ortaya çıktı. Herkes şunu kabul etmeli ki ; Eski Belediye Başkanı Yaşar Bahçeci her ne kadar seçim kaybetmiş olsa bile Kırşehir’de etkin bir siyasi süreç yönetti. Hatta AK Parti ile kalmayıp CHP ve MHP’de ki süreçlere bile müdahale etmeye kalktı. Özellikle yerel seçimler de bu müdahalelerinin sonucunu da aldı ancak yine belirttiğimiz gibi adı partisinin önünde gelen Selahattin Ekicioğlu karşısında kaybetti. Herkes biliyor ki ; Yaşar Bahçeci İl Başkanlığı sürecine müdahil olanların en başında geliyor. Ve yine herkes biliyor ki desteklediği birden çok aday var. Bunların bir kısmı il başkanlığı hedefi ile bir kısmı ise şaşırtmaca olarak ortaya atılmış isimler. Genel Merkezin önceki tercihlerine bakıldığı zaman özellikle Mustafa Kendirli tercihi nedeni ile oylarda büyük bir düşüş yaşandı. Hatta 1 kasım seçimleri ile karşılaştırıldığında AK Parti en çok Kırşehir’de oy kaybetmişti. Tabi Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde böyle bir durum söz konusu değildi. Hatta Milletvekili ve Cumhurbaşkanlığı oy oranları arasındaki fark bakımından da Türkiye’nin ilkleri arasındaydı Kırşehir. AK Parti Kırşehir’i mutlaka önemsiyor çünkü burada gerçek manada dibe inmiş durumda. AK Parti yine mutlaka Kırşehir’de tekrar başarı elde etmek için kılı kırk yarıyor. İl Başkanlığı seçiminde yaşanan bu gecikmeden de anlaşıldığı gibi nokta atışı bir tercih yapılmak isteniyor. Aslında Genel Merkezin tercih yapması noktasında çok da bir zorluk bulunmuyor. Burada kendilerinin ne istediği önemli; Parti’ye hakim ve daha önceki başarılarıyla kendisi kanıtlamış birisi mi ? Yoksa sil baştan bir revizyon harekete başlatacak yeni bir yüz mü ? Genel Merkezden gelen koordinatörlerin yaptığı saha çalışmalarından aldıkları geri dönüşlerde en çok adı geçen isim Mikail Arslan oldu. Hatta koordinatörleri arayarak tercihin bu yönde olması için telkinde bulunanlar da oldu. Burada ayrıca belirtmek gerekir ki ; Mikail Arslan resmi olarak il başkanlığı için herhangi bir başvuruda bulunmadı. Ama herkes biliyor ki Muzaffer Aslan da il başkanı seçildiğinde herhangi bir başvuruda bulunmamıştı. Yani resmi olarak adaylık başvurusunda bulunmak seçilmek için bir kriter ya da şar değil. Yani Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın eski çalışma arkadaşına ‘’gel başına’’ geç demesi içten bile değil. Tabi bir de Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da işaret ettiği ‘’Partide yeni bir revizyon’’ hareketi… Bunun için de İl Başkanlığına getirilecek ismin yeni bir yüz , genç ve dinamik birisi olması isteniyor. Kırşehir açısından bakıldığında ise bu kriterlerin yanına ‘’siyasi hayatını ipotek altına aldırmamış’’ birisi olması çok önemli. Bu süreçte Birkan Orkun Öztürk ve Serhat Duran’ın bu şekilde bir duruş sergilediği ortada. Ancak genel merkeze çağrılanlar arasında sadece Birkan Orkun Öztürk’ün olması da çağrılan adaylar arasında onu tek ve yegane kılıyor. Artık tercih AK Parti Genel Merkezi’nin ve son olarak Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın olacak. Yapılacak yanlış bir tercih sadece parti içinde bölünmeleri artırmakla kalmayacak aynı zamanda partiden kopuşları da hızlandıracak ve DEVA Partisi ile Gelecek Partisi’ne katılımlar daha da artacak. Bu kopuşların en büyük nedeni de Cumhurbaşkanı Erdoğan’a rağmen parti teşkilatına olan güvenin yitirilmesi olacak. Bu yönüyle yapılacak tercih sadece AK Parti’yi değil yeni kurulan partileri de büyük anlamda ilgilendiriyor. Bakalım bizi ilerleyen günlerde neler bekliyor… Ömer Duran
Ekleme Tarihi: 02 Aralık 2020 - Çarşamba
Ömer Duran

AK Parti Üçlü Ayrımda

Birçoğu AK Parti artık Kırşehir’de bitti artık ne milletvekili ne de belediye başkanı çıkarabilir yorumunda bulunuyor.

Evet AK Parti Kırşehir’de gerçek manada büyük bir çıkmaz ve kriz içerisinde diyebiliriz.

Parti neredeyse 3’e hatta 4’e bölünmüş durumda.

Özellikle genel merkezden gelen koordinatörlerin de karşılaştığı manzara tam manasıyla ‘’belirsizlik’’ti.

Temayül ve Saha çalışması öncesinde Eski Belediye Başkanı Yaşar Bahçeci ve Mustafa Kendirli ile gizli görüşme tepkileri daha da artırdı tabi güvensizliği de…

AK Parti’nin Kırşehir’de ki zirvesi ile en dibi görmesinin arasında sadece 2,5 yıllık bir süreç var.

1 Kasım seçimlerinde MHP’nin elindeki 1 milletvekilini de alarak 2 milletvekili çıkaran AK Parti’nin başarısının altındaki en büyük nedenlerden birisi de Mikail Arslan’ın ikinci sıradan aday gösterilmesiydi.

Tabi 15 Temmuz hain darbe girişiminin ardından AK Parti’de de bir dizi revizyona gidilme kararı alındı.

Dönemin İl Başkanı Mustafa Kendirli birçok il başkanı gibi metal yorgunluğu gerekçe gösterilerek görevinden alınmıştı.

Mustafa Kendirli’nin görevden alınması aslında AK Parti içerisinde Yaşar Bahçeci kanadına vurulmuş bir darbe oldu.

Ancak 24 Haziran seçimlerinde Mikail Arslan’ın tekrar aday gösterilmemesi ve ilk sıradan görevden alınan Mustafa Kendirli’nin milletvekili adayı olması ile birlikte AK Parti’nin Kırşehir’de ki çöküşü de başlamış oldu.

Önce kutuplaşma ile başlayan süreç daha sonra büyük çekişmeye dönüştü.

Birçoğuna göre ise bu AK Partilililerle , AKP’lilerin çekişmesiydi. Bu çekişmeye ‘’hakem’’ sıfatı yüklenerek göreve getirilen Muzaffer Aslan da engel olamadı.

Kırşehir’in icracı Belediye Başkanı olarak nitelendirilen ancak yerel seçimleri güçlü rakibi Selahattin Ekicioğlu karşısında kaybetmesi aslında Bahçeci’nin Mustafa Kendirli ısrarının da sonuçlarından birisi oldu.

AK Partililerde bir güvensizlik problemi ortaya çıktı.

Çünkü herkes temayül ve saha çalışmalarından çıkan isimlerle aday gösterilen isimler arasında bir tutarsızlık olduğunu ve genel merkezin bu anlamda yanlış yönlendirildiğini sürekli olarak dile getiriyordu.

Bu güvensizlik ortamı nispeten Ali Demir’in merkez ilçe başkanı olması ile birlikte yerini sükûnete bıraktı ancak İl Başkanı Muzaffer Aslan’ın kongrede aday olmayacağını belirtmesinin ardından AK Parti’de yeni bir sürece girildi.

Ortada başvuruda bulunan adaylar, aday olmayan adaylar ve aday çıkaran ve destekleyenler diye 3 grup ortaya çıktı.

Herkes şunu kabul etmeli ki ; Eski Belediye Başkanı Yaşar Bahçeci her ne kadar seçim kaybetmiş olsa bile Kırşehir’de etkin bir siyasi süreç yönetti. Hatta AK Parti ile kalmayıp CHP ve MHP’de ki süreçlere bile müdahale etmeye kalktı. Özellikle yerel seçimler de bu müdahalelerinin sonucunu da aldı ancak yine belirttiğimiz gibi adı partisinin önünde gelen Selahattin Ekicioğlu karşısında kaybetti.

Herkes biliyor ki ; Yaşar Bahçeci İl Başkanlığı sürecine müdahil olanların en başında geliyor.

Ve yine herkes biliyor ki desteklediği birden çok aday var.

Bunların bir kısmı il başkanlığı hedefi ile bir kısmı ise şaşırtmaca olarak ortaya atılmış isimler.

Genel Merkezin önceki tercihlerine bakıldığı zaman özellikle Mustafa Kendirli tercihi nedeni ile oylarda büyük bir düşüş yaşandı. Hatta 1 kasım seçimleri ile karşılaştırıldığında AK Parti en çok Kırşehir’de oy kaybetmişti. Tabi Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde böyle bir durum söz konusu değildi. Hatta Milletvekili ve Cumhurbaşkanlığı oy oranları arasındaki fark bakımından da Türkiye’nin ilkleri arasındaydı Kırşehir.

AK Parti Kırşehir’i mutlaka önemsiyor çünkü burada gerçek manada dibe inmiş durumda.

AK Parti yine mutlaka Kırşehir’de tekrar başarı elde etmek için kılı kırk yarıyor. İl Başkanlığı seçiminde yaşanan bu gecikmeden de anlaşıldığı gibi nokta atışı bir tercih yapılmak isteniyor.

Aslında Genel Merkezin tercih yapması noktasında çok da bir zorluk bulunmuyor.

Burada kendilerinin ne istediği önemli;

Parti’ye hakim ve daha önceki başarılarıyla kendisi kanıtlamış birisi mi ?

Yoksa sil baştan bir revizyon harekete başlatacak yeni bir yüz mü ?

Genel Merkezden gelen koordinatörlerin yaptığı saha çalışmalarından aldıkları geri dönüşlerde en çok adı geçen isim Mikail Arslan oldu.

Hatta koordinatörleri arayarak tercihin bu yönde olması için telkinde bulunanlar da oldu.

Burada ayrıca belirtmek gerekir ki ; Mikail Arslan resmi olarak il başkanlığı için herhangi bir başvuruda bulunmadı.

Ama herkes biliyor ki Muzaffer Aslan da il başkanı seçildiğinde herhangi bir başvuruda bulunmamıştı.

Yani resmi olarak adaylık başvurusunda bulunmak seçilmek için bir kriter ya da şar değil. Yani Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın eski çalışma arkadaşına ‘’gel başına’’ geç demesi içten bile değil.

Tabi bir de Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da işaret ettiği ‘’Partide yeni bir revizyon’’ hareketi…

Bunun için de İl Başkanlığına getirilecek ismin yeni bir yüz , genç ve dinamik birisi olması isteniyor.

Kırşehir açısından bakıldığında ise bu kriterlerin yanına ‘’siyasi hayatını ipotek altına aldırmamış’’ birisi olması çok önemli.

Bu süreçte Birkan Orkun Öztürk ve Serhat Duran’ın bu şekilde bir duruş sergilediği ortada. Ancak genel merkeze çağrılanlar arasında sadece Birkan Orkun Öztürk’ün olması da çağrılan adaylar arasında onu tek ve yegane kılıyor.

Artık tercih AK Parti Genel Merkezi’nin ve son olarak Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın olacak.

Yapılacak yanlış bir tercih sadece parti içinde bölünmeleri artırmakla kalmayacak aynı zamanda partiden kopuşları da hızlandıracak ve DEVA Partisi ile Gelecek Partisi’ne katılımlar daha da artacak.

Bu kopuşların en büyük nedeni de Cumhurbaşkanı Erdoğan’a rağmen parti teşkilatına olan güvenin yitirilmesi olacak.

Bu yönüyle yapılacak tercih sadece AK Parti’yi değil yeni kurulan partileri de büyük anlamda ilgilendiriyor.

Bakalım bizi ilerleyen günlerde neler bekliyor…

Ömer Duran

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve kirsehirhaberturk.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.