Gazi Osman Çakmak'ın Yürek Burkan Hikayesi

DİĞER (İHA) - İhlas Haber Ajansı | 10.10.2017 - 10:36, Güncelleme: 05.05.2023 - 17:12
 

Gazi Osman Çakmak'ın Yürek Burkan Hikayesi

Ampute Milli Takımımız bir destan yazdı.A Milli Takımımızın sahip olamadığı bir ruhla ... O ruhu , o isteği , o coşkuyu gözlerinde görebiliyorduk. Vatan aşkını millet aşkını onlarda hissedebiliyorduk. Eğer yürekten oynamazsan aslan Milli Takım olamazsın.Dün akşam bize bunu gösterdiler. Hepsinin bir hikayesi var ama ! Son dakikalarda son golümüzü atan Gazi Osman Çakmak'ın hikayesi yürek burkan cinsten... Osman Çakmak'ın hayat hikayesi 1977 yılında Tokat Zile'nin Narkışla Köyünde başlıyor.6 çocuklu çiftçi bir ailenin en küçük çocuğu.İlk okulu bitirince aileye maddi destek sağlamak için İstanbul'da çalışan iki ağabeyinin yanına okumaya gidiyor.Ağabeylerinin karşı çıkmasına rağmen Arnavut ustasının desteğiyle o dönem süper ligde oynayan Zeytinburnuspor'un seçmelerine katılıyor. O seçmeler profesyonel futbol hayatının da ilk adımı oluyor.Bir yandan marangozhanelerde çalışan Çakmak diğer yandan Yenidoğan Güneşspor'da kendini göstermeye çalışıyor.16 yaşında iki ağabeyi de askere gidince , hem onlara hem eve bakmak ona düşüyor. Daha fazla para kazanmak için Rusya'ya gidiyor.Dönüşte elinden tutan olmayınca futbol hayatına kaldığı yerden devam ediyor.Ta ki vatani görev kapısını çalıncaya kadar.Acemi birliğini Manisa Doğukışla'da yapan Çakmak daha sonra Şırnak Besta Vadisi'ne gönderiliyor. Kara kış, saat sabahın beşi. Şırnak'ın ürkütücü görünümlü Besta Vadisi'ni yoğun sis kaplamıştı, göz gözü görmüyordu. Bardaktan boşalırcasına sağanak başladı, termal kameralar çalışmıyordu. Osman mayına bastı, sol bacağı diz altından koptu. Öğle saatlerinde helikopter gelene kadar o halde direndi. Diyarbakır'a oradan da GATA'ya götürdüler. Ameliyat üstüne ameliyat. O günleri şöyle anlatıyor Osman Çakmak , ''Sol bacağımı diz altından kaybetmiştim.Şırnak Devlet Hastanesinde uyandığımda doktora ilk söylediğim söz ''Ayağımı kesme ben top oynamak istiyorum.' oldu.'Bak, annem bana çok düşkündür.Kabullenemez karşısına ayaksız çıkamam.' derken uyumuşum.Uyandığımda ayağım yoktu.Diyarbakır , oradan Ankara GATA... Anneme o zamana kadar ayağımın kesik olduğunu söylememiştim.Komutanlarıma da, 'Ayağımın takılana kadar annemin haber olmasın' dedim. Ama bir şekilde öğrenmiş.GATA'ya geldiğim de feryat koptu.Sonra da ''Bununla geçmiş olsun, vatanın vatan olabilmesi için bu ülkede hem şehit hem gazi olacak' dedi.Ondan sonra bana daha bir güç geldi.Üç ay sonra protez takıldı ve yürümeye başladım. Bir gün dönemin Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt geldi rehabilitasyon merkezine. Gazilerle sohbet ediyordu. Osman koltuk değnekleriyle öne çıktı, " Komutanım ben iyileştim, lütfen yardımcı olun. Bölgeye gitmek istiyorum" dedi. Komutanın gözleri buğulandı, elini omzuna koydu ve "Vatan görevi illa vuruşarak olmaz oğlum. Vatan için mücadeleye devam etmek istiyorsan, futbol oyna, ay yıldızlı formayı o şekilde taşı." Osman Çakmak bu sözleri hiç unutmaz.Zaten askerden önce futbolculuğu vardır.Yeteneklerini Ampute Milli Takımı'nda göstermeye başlar ve başarısını Avrupa Şampiyonluğuyla taçlandırır.    
Ampute Milli Takımımız bir destan yazdı.A Milli Takımımızın sahip olamadığı bir ruhla ... O ruhu , o isteği , o coşkuyu gözlerinde görebiliyorduk. Vatan aşkını millet aşkını onlarda hissedebiliyorduk. Eğer yürekten oynamazsan aslan Milli Takım olamazsın.Dün akşam bize bunu gösterdiler. Hepsinin bir hikayesi var ama ! Son dakikalarda son golümüzü atan Gazi Osman Çakmak'ın hikayesi yürek burkan cinsten... Osman Çakmak'ın hayat hikayesi 1977 yılında Tokat Zile'nin Narkışla Köyünde başlıyor.6 çocuklu çiftçi bir ailenin en küçük çocuğu.İlk okulu bitirince aileye maddi destek sağlamak için İstanbul'da çalışan iki ağabeyinin yanına okumaya gidiyor.Ağabeylerinin karşı çıkmasına rağmen Arnavut ustasının desteğiyle o dönem süper ligde oynayan Zeytinburnuspor'un seçmelerine katılıyor. O seçmeler profesyonel futbol hayatının da ilk adımı oluyor.Bir yandan marangozhanelerde çalışan Çakmak diğer yandan Yenidoğan Güneşspor'da kendini göstermeye çalışıyor.16 yaşında iki ağabeyi de askere gidince , hem onlara hem eve bakmak ona düşüyor. Daha fazla para kazanmak için Rusya'ya gidiyor.Dönüşte elinden tutan olmayınca futbol hayatına kaldığı yerden devam ediyor.Ta ki vatani görev kapısını çalıncaya kadar.Acemi birliğini Manisa Doğukışla'da yapan Çakmak daha sonra Şırnak Besta Vadisi'ne gönderiliyor.

Kara kış, saat sabahın beşi. Şırnak'ın ürkütücü görünümlü Besta Vadisi'ni yoğun sis kaplamıştı, göz gözü görmüyordu. Bardaktan boşalırcasına sağanak başladı, termal kameralar çalışmıyordu. Osman mayına bastı, sol bacağı diz altından koptu. Öğle saatlerinde helikopter gelene kadar o halde direndi. Diyarbakır'a oradan da GATA'ya götürdüler. Ameliyat üstüne ameliyat.

O günleri şöyle anlatıyor Osman Çakmak , ''Sol bacağımı diz altından kaybetmiştim.Şırnak Devlet Hastanesinde uyandığımda doktora ilk söylediğim söz ''Ayağımı kesme ben top oynamak istiyorum.' oldu.'Bak, annem bana çok düşkündür.Kabullenemez karşısına ayaksız çıkamam.' derken uyumuşum.Uyandığımda ayağım yoktu.Diyarbakır , oradan Ankara GATA... Anneme o zamana kadar ayağımın kesik olduğunu söylememiştim.Komutanlarıma da, 'Ayağımın takılana kadar annemin haber olmasın' dedim.

Ama bir şekilde öğrenmiş.GATA'ya geldiğim de feryat koptu.Sonra da ''Bununla geçmiş olsun, vatanın vatan olabilmesi için bu ülkede hem şehit hem gazi olacak' dedi.Ondan sonra bana daha bir güç geldi.Üç ay sonra protez takıldı ve yürümeye başladım.

Bir gün dönemin Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt geldi rehabilitasyon merkezine. Gazilerle sohbet ediyordu. Osman koltuk değnekleriyle öne çıktı, " Komutanım ben iyileştim, lütfen yardımcı olun. Bölgeye gitmek istiyorum" dedi. Komutanın gözleri buğulandı, elini omzuna koydu ve "Vatan görevi illa vuruşarak olmaz oğlum. Vatan için mücadeleye devam etmek istiyorsan, futbol oyna, ay yıldızlı formayı o şekilde taşı."

Osman Çakmak bu sözleri hiç unutmaz.Zaten askerden önce futbolculuğu vardır.Yeteneklerini Ampute Milli Takımı'nda göstermeye başlar ve başarısını Avrupa Şampiyonluğuyla taçlandırır.

   
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve kirsehirhaberturk.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.