Sosyal medyayı neden kapamış ki :)))
Neyse darısı kalanlara
::::)))( Neden acaba
Dayıı Koltuğu Hak Etmeyenlerin Yönetiminde Çöküşe Giden Eğitim
Bir eğitim kurumu düşünün: başında duran kişi, bilgiyle değil bağlantıyla orada. Hakkaniyetle değil, hesapla karar veriyor. Liyakatin yerini sadakat almış, adalet ise çoktan kapının önüne konulmuş. İşte bizim Milli Eğitim Müdürlüğü tam olarak bu halde.
Son dönemde yapılan atamalar, sadece vicdanları değil, aklıselimi de yaralamıştır. Alanında deneyimli, çalışkan, mesleğine gönül vermiş nice eğitimci bir kenara itilirken; torpille, ilişkiyle, kulisle gelen isimler baş tacı edilmiştir. Hiçbir başarı kriteri aranmadan, sadece “yakınlık” esas alınarak yapılan görevlendirmeler artık bardağı taşırmıştır.
Yasinnn Müdür, siz o koltuğu temsil etmiyorsunuz; siz o koltuğu işgal ediyorsunuz.
Sizin yönetiminizde hak eden değil, biat eden yükseliyor. Sessiz kalan, eleştirmeyen, boyun eğen ödüllendiriliyor. Haksızlığa karşı çıkan, emeğini savunan ise ya sürülüyor ya da itibarsızlaştırılıyor. Bu sadece bir idari zafiyet değil, düpedüz bir çürümenin belgesidir.
Eğitim, keyfi kararlarla yönetilecek bir alan değildir. Gençlerin geleceği, kişisel kaprislere kurban edilemez. Siz bu sistemde ne kadar başarılı olduğunuza inansanız da, sahada olan herkes gerçekleri görüyor. Artık susmayacağız.
Biz bu düzeni yazacağız, konuşacağız, ifşa edeceğiz. Çünkü bir neslin geleceği, bir kişinin ego savaşından daha değerlidir.
Sapann Kardeşim, bu Milli Eğitim Müdürleri ne iş yapar gerçekten bilen var mı? Koltuğa oturunca sanki görev tanımı değişiyor: Öğretmenlerin derdini çözmek yok, okulların sorununa eğilmek yok, eğitim kalitesini yükseltmek zaten hayal. Ama protokolde selfie çekinmek, açılışlarda poz vermek, toplantıda artistlik yapmak desen hepsi tam gaz. Mevzuya bak: adamın derdi eğitim değil, imaj yönetimi.
Bir de “biz eğitim ailemiyiz” diye nutuk atmazlar mı… Hani bir laf var ya: “Balık baştan kokar.” Bu sistem de o hesap. Müdür makamına çöreklenmiş, yukarıya şirin görünme peşinde. Aşağıdaki ne çeker, ne yaşar umrunda değil. Bir gün gelip o koltuk altından çekilince, işte o zaman anlarsınız gerçek hizmetin ne olduğunu.
Ama geç olacak, yine olan eğitim sistemine ve geleceği heba olan öğrencilere olacak.
Kısacası… Milli Eğitim Müdürü her şeyden sorumludur, ama hiçbir şeyden suçlu değildir. Yeter ki yukarıya gülümsemeyi bilsin. Gerisi……..?
... Bence geçmiş başarılarına bakılsın. Mesala yetiştirdiği öğrencilere...... kaçının Türkiye derecesi var....
Beyza O yakalanan Murat Dulkadiroğlu gerçekten dört dörtlük bir insandı bir insanın kaprisi bir insanın önüne geçmesinden dolayı önüne yapılan bir oyun olarak düşünüyorum ben ablası olarak çünkü hep hakkaniyetli çok çalışkan bir çocuktu 4 üniversite bitirdi benim kardeşim 4 tane Yani yorum yaparken o kişinin kişiliğini şahsiyetini de önüne alın
Akil Adam Timur Şeyhğlu gitti Kırşehir de eğitim kar gibi eridi bitme noktasına geldi. Gelen yönetici hep işleri.başkasının üzerine yıktı.Murat Dulkadiroğlu eğitime biraz olsun birkaç yenizproje ile el attı onu da menfaat ve ayak oyunlarıyla bitirdiler. Aferim. İl'i bilmeyen eğitim içerisinden gelmeyen çalıştığı ekibi say deseniz 20 kişi ismini kişiliğini sayamayan makma kırışıp oturan hafta sonunu iple çekip ili terkedip gidersen olcağı bu. Çalıştığı ekibin Ölüsünden dirisden cenazeden düğünden doğumdan habeni olmayan bir yönetici neye yarar.Göstermelik yönetici değil derdi eğitimi nasıl geliştiririm olmalı değil mi? Bu Yöneticide ekibi nasıl motive ederim derdi yok. Tedbili kıyafet giyip halkın arasına karşan halkı dinleyen IV. Murat aklı nerdesin??Allah aşkına şu Kırşehir MEM i kim yönetiyor. Bu ne ayak.Tuz kokmuş.