Kırşehir’in yol çilesi: Bu yol da hızlı tren gibi sahipsiz kaldı

Kırşehir’in Yabanlı köyleri ile Mucur ve merkez arasındaki ulaşımda kritik öneme sahip olan Karahasanlı-Mucur Karayolu, yıllardır süren ihmal tartışmalarıyla yeniden gündemde. Tarım ve hayvancılığın yoğun yapıldığı bölgeden geçen yol, ağır tonajlı araçların sık kullanımı nedeniyle hem otomobil sürücüleri için tehlike arz ediyor hem de sık sık kazalara sahne oluyor. Vatandaşlar, yolun darlığı sebebiyle ağır vasıtalarla karşılaştıklarında araçlarını kenara çekmek zorunda kaldıklarını ifade ediyor. Halim Çakır: ''Bu yol hep ihmal edildi, tıpkı hızlı tren gibi'' Oğuz Durdu isimli vatandaşın sosyal medyada, “Karahasanlı yolu tozun, terin, sabrın yoludur. Her çukurunda bir hikâye, her virajında bir hatıra gizlidir” sözleriyle yaptığı paylaşım dikkat çekti. Bu paylaşıma yorum yapan AK Parti’nin önceki dönem Belediye Başkanlarından Halim Çakır ise siyasilerin ilgisizliğini eleştirerek, “Üzülerek belirtmek isterim ki Kırşehir siyasetinin kalbi Mucur ve Karahasanlı arasında atmasına rağmen, siyasilerimiz bu yolu hep ihmal etmiştir. Tıpkı hızlı tren gibi. Kimse kusura bakmasın, gerçeği dile getiriyorum.” ifadelerini kullandı. “Cenazeye Katıldık, Yarın Başka Birinin Canı Gidecek” Bir başka vatandaş ise sosyal medyada yaptığı paylaşımda, yolun yarattığı tehlikeyi şu sözlerle dile getirdi: “Büyük araçlar yollara sığmıyor, tehlike saçıyor. Bugün bir cenazeye katıldık. Bu yolun acilen yapılması gerekiyor. Her seçimde yatırım projelerine alınıyor ama unutulup gidiyor. Bugün benim canım, yarın senin canın gidecek. Kaçıncı yüzyılda yaşıyoruz? Doğu’da, Batı’da, Karadeniz’de dağlar deliniyor, yollar yapılıyor; burası dümdüz arazi ama yıllardır bekliyoruz.” “Hasat Döneminde Bu Yoldan Hiç Geçtiniz mi?” Yine bir Yabanlı köylüsü de yetkililere şu soruları yöneltti: “Bu yolun kamulaştırması yıllar önce yapıldı. Peki neden hâlâ gündeme alınmıyor? Sayın vekiller, hasat döneminde bu yoldan geçtiniz mi? Pancar yüklü araçlar yan yana giderken aynaları birbirine değiyor. Daha kaç can yanacak, kaç ocakta ağıtlar yükselecek?”