Sahte arkeolog tuzağı: Define vaadiyle 250 bin TL kaptırdı

Kırşehir’de yaşayan Osman Aydın, dedesinden kalan arsada gömü bulunduğuna dair söylentilerle büyüdü. Ancak bu söylenti, iddiaya göre kendisini tanımayan bir grubun hedefi haline geldi. Kahvehanede tanıştığı bir kişinin “arkeolog” olduğunu söylemesiyle başlayan süreç, kısa süre içinde profesyonelce kurgulanmış bir dolandırıcılık planına dönüştü. Sahte arkeolog, sahte kazı ve önceden hazırlanmış “hazine” Osman Aydın’ın anlattıklarına göre sohbet ilerledikçe şüpheli kişi, aradığı eşyaların arsasında gömülü olabileceğini söyledi. Birkaç gün içinde Aydın, umutla arsasına götürüldü. Ancak dolandırıcılar, yıllardır beklenen “hazineyi” yanlarında getirmişti. Çantadan çıkarılan sahte heykel, kırık çanak parçaları ve kül arsanın toprağına serpilerek sanki yeni bulunmuş gibi gösterildi. Aydın, heykeli yakından incelemek isteyince dolandırıcılar buna izin vermedi. “Zehirlenirsin, yıkamadan tutulmaz” diyerek hem yaklaşmasına engel oldular hem de heykeli alıp hızla ortadan kayboldular. “Yurt dışına çıkaracağız” bahanesiyle 250 bin lira istediler Sözde define çetesi, heykelin yasal yollarla yurtdışına gönderileceğini, bunun için vergisinin ödenmesi gerektiğini söyleyerek Aydın’dan 250 bin lira talep etti. Aydın, bankada elden teslim ettiği paranın ardından iki gün içinde dolandırıldığını anladı ancak iş işten geçmişti. Kısa sürede büyük kazanç hayali kuran Aydın’a, iddiaya göre 98 milyon lira ödeme yapılacağı söylenmişti. Ancak geriye sadece borç ve hayal kırıklığı kaldı. Yaşadığı maddi kaybın ardından bir kısmını karşılamak için yakın çevresinden altın borç almak zorunda kaldığını belirtti. Çete operasyonla yakalandı, mağdurlar parasını geri istiyor İhbarların ardından düzenlenen nefes kesen operasyonla şüphelilerin yakalandığı öğrenildi. Soruşturma sürerken, sadece Osman Aydın değil, aynı yöntemle kandırıldığı öne sürülen diğer mağdurlar da kaybettikleri paraların iadesini talep ediyor. Kırşehir’de benzer olayların tekrar yaşanmaması için uzmanlar, “define” ve “gömü” iddialarına itibar edilmemesi, arkeolojik buluntularla ilgili yalnızca resmi kurumlara başvurulması gerektiği konusunda uyarılarda bulunuyor.